KÂBE-4

"Hani Biz, Beyt'i (Kâbe’yi) insanlar için toplanma ve güvenli bir yer = makam kılmıştık. 'İbrahim'in Makâm’ından kendinize bir salât yeri edinin.' dedik. İbrahim ve İsmail'den, "Evimi tavaf edenler, kendilerini adamak amacıyla orda toplananlar, "rüku ve secde edenler" için temiz tutun." diye söz almıştık. (2/Bakara, 125.)

Ben sadece bu âyetin “temiz tutun!” kısmına zoom yapacağım!.
“Kalp kırmak 70 kere Kâbe’yi yıkmaktan daha büyük günahtır.” Hz. Muhammed (s.a.v.).
Kirli bir adam aynaya baksa, kendini kirli görür; ayna kirli ise, kendini nasıl görür?!.
Kalp ayna ise, kişi de kirlidir, ayna da.
Bugün Kâbe’yi temiz tutanların kalbi temiz mi?
Allah bilir.
Ya ziyâret edenlerin?!.
***
Kâbe, bu dünyaya özgü bir âyet = işarettir; işlevini bu dünyada yerine getirir; öbür dünyada Kâbe yoktur (Allah-u A'lem)!.
Bu dünyada Kâbe’ye yönelerek Kâbe’sini bulanın her yönü Kâbe’dir.
“Yüzünüzü doğuya ve batıya dönmeniz iyilik (= birr) değildir; asıl iyilik (= birr), ...” (2/Bakara, 177.)
***
Kâbe, Beyt-ullah = Allah'ın Evi’dir. Allah'ın Evi olur mu? Allah bir evde yaşar mı?!. Allah'ın bir eve ihtiyacı olmaz. Öyle ise, nedir bu Beyt-ullah = Allah'ın Evi?!.
Allah'ın kullarının “tek bir noktaya, yöne = kıbleye” yönelmesi, beraber hareket etmesi, tefrikaya düşmemesi, dağılmaması, paramparça olmaması için “somut bir âyettir” Kâbe = Beyt-ullah.
***
Kâbe’nin dışında yön = kıble, Kâbe’dır, içine girince yön = kıble, her yerdir.