SÜBHÂNELLAH

Sebbeha (سبح), birini her türlü kusur ve eksiklikten uzak tutmak, Allah ile birlikte kullanılınca --ki, bu fiil Allah’tan başkası için kullanılmaz--, Allah, her türlü kusur ve eksiklikten uzaktır, O, çook nezih ve münezzehtir demek olur.

Kitâb’ın bir çook âyetinde Sebbeha fiili ve Sübhân mastarı geçer; Sübhân, Fu’lân vezninden mastardır; Kur’ân, Furkân, Ğufrân, Hüsrân gibi ‘bişeyin’ “çook ve mükemmel”! olmasını ve ‘o şeyin’ tam eksiksiz yapılmasını ifâde eder. Furkân, tam ayıran; Kur'ân, çook okunan; Hüsrân, tam bitik, batmış-bitmiş, hüsrana uğramış demektir. Sübhân, 37/Saffât, 180’de zirve yapar. “Sübhâne Rabbike Rabb-il İzzet-i ammâ yasıfûn.” “Rabbini çook aşırı (bişekilde) tenzih et!. (O’nu eksik ve kusurlardan münezzeh kıl.) (O), Izzet’in Rabbi’dir; (Izzet : Şeref, Saygınlık, Kıymet, Değer, Azizlik, Ululuk, Yücelik demektir.) ve O, onların (kendini bilmezlerin) nitelemelerinden (yakıştırmalarından) berîdir/uzaktır.” Onlar, O’na çocuk isnat etmekteler, O’nu diğer şeylere benzetmekteler, O yoruldu dinlenmeye çekildi, hiçbişeye karışmıyor (altı gün çalıştı, istirahat ediyor) vs. diyorlar...

Hâlbuki “... O, her ân, her gün bir iştedir... = külle yevmin Hüve fî şe’n/in.” (55/Rahmân, 29.) “O, unutmaz, yorulmaz, uyumaz.” (Âyet-el Kürsî, 2/255.) “...leyse kemislihî şeyün...” O’nun benzeri hiçbişey olmaz.” (22/Şûrâ, 11.)

O, Sübhân’dır; O’nun Sübhân’lığı, bizi kibirden, gururdan ve enâniyetten korur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET