BUGÜN 29 EKİM

Cumhuriyet Bayramı.

Bayramlar büyük zorlukların ardından yaşanır. Hiç zorluk olmasa ya da her gün bayram olsa, bayram diye bişey olur mu, bayramların anlamı ve tadı kalır mı?

Niye bugün bayram?

Eminim herkes biliyor, çünkü eğitimin her kademesinde (İlkokuldan Üniversite'ye kadar) okullarda Cumhuriyet Tarihi (Inkılâp Tarihi) okutuluyor.

Cumhuriyet bir rejim, bir yönetim biçimidir. Rejim, Fransızca réqime, düzenden. Cumhur, topluluk, çoğunluk, halk; iyet, nisbet ve âidiyet eki; cumhuriyet, çoğunluğun istediği düzen, halkın rejimi.

Pekiî azınlık/lar ne olacak?

Azınlıklar için muhalefet (söz) hakkı var. Bir ülkede halkın tamamının bir konuda %100 aynı düşünmesi mümkün değil, illâki farklı düşünenler olur/olacak, onların düşünceleri çoğunluğu oluşturana kadar muhalefette kalacak; güçlenince, çoğunluğa ulaşınca yönetime geçecek; işte biz bu rejime demokrasi diyoruz.

Bu bakımdan cumhuriyet, demokrasidir; demokrasi, cumhuriyettir. Demos, halk, çoğunluk; kratos, iktidar; demokrasi, halkın iktidarı.

Halkın iktidarında âdil, tarafsız, dürüst ve düzenli seçimler şarttır. 

Pekiî halk bilmiyor, yanlış biliyor, yanlış birilerini seçiyorsa?!. Doğruyu bilene/bulana kadar yanlış bilgisinin ya da bilmemesinin cezasını çeker. “Nasılsanız öyle idare olunursunuz.”

Pekiî halk, bir bütünlük/çoğunluk oluşturamıyorsa, bölük pörçükse? Mesela bir partide en çok %25’i bir araya gelebiliyorsa, %75’i, %1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-0.5-0.8 gibi oranlarla binbir partiye bölüşmüşse!.

O zaman da koalisyon var, 2-3-4-... parti bir araya gelerek hükümet kuracak.

Bu da zor oluyorsa, seçim barajı ile oynanır, baraj yükseltilir.

Demokraside çareler tükenmez.

...

Bayramdan söz edecektim, söz nereye gitti, sözün ucunu kaçırdım.

Cumhuriyetten önce bu ülke, Padişahlık (rejimi) ile yönetiliyordu. Kaba bir bakışla Padişahlık bir mutlakıyet rejimidir; o rejimden meşrutiyete geçme teşebbüsleri olmuş (1. ve 2. meşrutiyet), daha sonra ülke dört bir yandan işgal edilmiş; işgalci güçlerin kimi “müzakere” ile kimi de “zorla/savaşla” gitmiş ve koca imparatorluktan küçük Anadolu kalmış... Kurtuluş mücadelesi halkla kazanılmış ama kritik değişimler (ınkılaplar) “halka rağmen halk için” yapılmış. Halk, bu ülkede hep vitrinde, göz önünde, gözde ve sözde tutulmuş ama 'mutfak' başkalarına bırakılmış; ... hikâye uzun, burada kesiyor, halkın vitrinden inip mutfağa (cumhuriyete) sahip çıkmasını ve seçimleri, önüne konulan bir sandık değil kendi emeğinin ve kendi temsilinin (temsilcisinin) bilinçli bir yolu (şûrâ) olarak görmesini önemsiyorum.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET