EŞREF ve ESFEL

Bu iki sıfat da insan için kullanılır, ism-i tafdil kalıbındadır; çook şerefli ve çook sefil/rezil demektir. "Ahsen-i Taqvîm ve Esfel-i Sâfilîn." (95/Tîn, 4-5.)

Eşref yerine ahsen de kullanılır, o da en güzel, çok güzel demektir, aynı kalıp.

İnsan, neden eşref ya da ahsendir veyahut ta esfeldir?

Her insanda iyilik de kötülük de bilkuvve (potansiyel) olarak vardır; o, aklı ve iradesi ile onlardan birini bilfiil (görünür) hâle getirir; çoğu zaman da kâh ona kâh buna meyleder, iyilikle kötülük arasında gider-gelir; terazide hangisi fazla gelirse, o kadar insandır, odur.

Hiç kötülük işlemeyen insanlar, ki, onlar ismet sıfatlı Peygamberlerdir, onlar, eşref ya da ahsen insanlardır; ancak böyle insanlara melekler secde eder, onlar, meleklerden üstündür!.

Düşünün!, bir adamda hiç kötülük (duygusu) yok; bu adamın kötülük işlemesi mümkün müdür? Bu adama iyi bir adam denebilir mi? Anlaşılmadı, biliyorum; şöyle bir örnekle açıklayayım : Bu kötülüğe biz zina diyelim; bi adamın şehvet hissi, karşı cinse meyil arzusu yok olmuş/sönmüş; öteki adamın ise bu hissi/arzusu diri/canlı ama bu adam, bu kötülükten/zinadan kendini koruyor, zinaya yaklaşmıyor; öteki adamla (şehvet hissi ölü adamla) bu adam bir mi, aynı mı?!.

Hangisi daha ahlâklı?

Elbette arzusu diri/canlı olan adam, değil mi?

İçinde kötülük duygusu diri/canlı ve güçlü olduğu hâlde, tüm kötülüklerden kendini koruyabilen adam, eşref ya da ahsen adamken; bu duyguların esiri olmuş adam, esfel/erzel (sefil/rezil) adamdır; içinde sırf iyilik ya da sırf kötülük duygusu olan adama, ‘adam’ denmez, o ya melektir ya da şeytan. İçinde iki duygu da olup bazen öyle, bazen böyle olan adam da, mizana (tartıya) çıkacak, onun hâline bakılacak ve hakkında bikarar verilecek!. Eğer içinde Allah inancı ve korkusu varsa, affa/mağfirete; yoksa, gadaba/gazaba uğrayacaktır; bu konu tamamen Allah’ın yetkisindedir, o kişinin aqıbeti Allah’a kalmıştır.

İnsanın yaratılışta mayasına (fıtratına) bu şekilde taqvâ ve fucur (iyilik ve kötülük) bilkuvve/potansiyel olarak konulmasaydı, insan, insan olmazdı ve onun şerefi de rezilliği (aydınlığı de esfelliği de) ortaya çıkmazdı.

Kendisini şerefli de sefil ya da rezil de eden, insanın kendisidir; insan kimseye suç atmasın, hiiiç bahâne de aramasın, üretmesin!.

“Kimse kimsenin yükünü çekmeyecek.” = “ve lâ teziru vâziratün vizra uhrâ.” (39/Zümer, 7.)

İnsan, şeref yükünü de rezillik yükünü de buradan kendisi götürecek!. Rabbi de onun samimiyetine ve niyetine bakarak onun hakkında bihüküm verecek!.

Allah-u A'lem. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET