İNŞİRAH
İnşirah, şerh’in (شرح/şeraha'nın) infiâl babından; gözün-gönlün açılması, ferahlaması ve rahatlaması demek. Merhum Ali Şeriatî’nin tâbiri ile insanı tabiat, tarih, toplum ve benlik sıkar, boğar; bunlar insana zindan olurlar; insanı bu zindanlardan ancak iman kurtarır. İman, en özgür, tek özgür seçimdir. İmanda zor ve baskı olmaz. Allah bile! insanı inanmaya zorlamaz. O, istese herkese imanı zorla kabul ettirirdi. Kişi, imanla ferahlar, inşiraha erer, rahatlar. Dış (toplumsal, siyasal vb.) baskılarla, zorlama ile iman olmaz; olursa, bu baskılar ve zorlar sona erdiğinde iman da sona erer. Özgür iman, insana sorumluluk yükler; böyle bir imanı bulan, sadece Rabbine karşı sorumlu olur. Bu sorumluluk, diğer sorumlulukları (kişisel, ailevî, toplumsal, siyasal vb.) dışlamaz; aksine, onları “sınırlar”, onlara hak ettikleri değeri verir/verdirir; kişiyi onların altında ezmez/ezdirmez. Bu hâl, böyle bir imana eren kişiyi, kendi nefsanî/şehevî arzularından, toplumsal ve siyasal baskılardan (ma