DİNDEN BAHSETMEK

Bahis, üzerinde konuşulan konu.

Bir konunun konuşulması için : 1) Konu. 2) Bahseden = Konuşan. 3) Muhatap = Konuşulan kişi olmalı, bulunmalı.

Konu, kapsamlı ve önemliyse ve de hakikat değeri taşıyorsa; konuşanın : işinin ehli olması, o konuyu anlatabilmek için uygun bir birikime, konuyu anlaşılır kılacak bir dile sahip olması, muhataplarının düşünsel bekraundunu = arka planını bilmesi = onların fikir ve ideoloji dünyalarını, ilgi durumlarına göre konuşması, vs... gerekir.

Dinleyenlerin de : 1) Konuyla ilgili olması = konuya aç olması ve 2) Konuşana güven duyması gerekir.

Konu dinse, konuşanın dini = dinî hakikatleri kendine dert edinmesi; dinleyenlerin de bu dinî hakikatleri umut olarak görmesi ve onlara açlık hissetmesi şarttır.

Hem konuşan hem de dinleyenler açısından ortam, medya (araç), “özgür ve objektif/tarafsız zihin” gibi faktörlerde önemli ölçüde etkilidir.

“Ya eyyühellezîne eâmenû!, ve lâ yekûnû kellezîne kâlû semi’nâ, vehüm lâ yesmeûn...” Ey İman edenler!, işittik deyip de işitmeyenler gibi olmayın!. (8/21.)

“İşittik, isyan ediyoruz.” (2/93.) demiyoruz ama işittiğimizi de pek belli etmiyoruz (= anlayıp-anlamadığımızı belli eden tepkiler vermiyoruz). Bu da interaktiviteyi olumsuz etkiliyor. Çünkü, konuşan, konuşmanın seyrini, alacağı tepkiye göre belirler; aksi hâlde kendi çalar, kendi söyler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET