ZAM
Mal ve hizmetlere gelen zam; ücretlere gelen zam; ilki enflasyon; ikincisi alım gücüne ilâve.
Küresel ekonomik (siyasal) sistem, tüketim ve kâr odaklı çalışır. Ne kadar tüketirsek, üreticiler o kadar zengin olur. Gelirimiz (ücretli çalışanlar için maaşımız) yetersizse, sistem bizi borçlandırır. Kredi ve kredi kartı sistemi (= banka) bunun için icat edilmiştir.
...
Yıllardır “daha iyi/konforlu bir yaşam” için insanları borçlandırın, kâr etmek için fiyatları (enflasyonu) yükseltin, insanlar borçlarını ödeyemeyecek duruma gelsin; ve ‘yaptığımız maaş zammı yeterli = enflasyonun üstünde’, deyin!. (Hoş, önümüzde seçim kaybetme korkusu olmasa bu kadar da zam yapmazdınız.)
Maaşlara değil %55, %30; %150, %130 da zam yapsanız, insanlar yine az bulur; çünkü onlara burada “cennet” vadettiniz; cennet ucuz değil!.
...
Şahsen ben, gecekondudan apartmana; Kartal’dan Opel’e transfer ettim ama apartmanı da Opel’i de beğenmiyorum; rezidans olsun, Audi veya Mercedes olsun istiyorum.
Beni bu hâle kim getirdi?!. Ben, gecekonduda daha huzurluydum; Kartal da işimi görüyordu...
Ne kadar iyi = lüks evlerde otursak, ne kadar pahalı ve havalı arabalara binsek, yine eksik bişeylerimiz olacak!. Burası mükemmel bir yer (cennet) değil; burada bizi hiçbişey “kesmez, kesmeyecek”!...
“Kesenlere”! sözüm yok; onlar oyuna kendilerini kaptırmışlar, dalıp-gitmişler; kimseye kulak vermezler.
Maaşlara zammı az bulanlar, biraz da kanaate zam yapsınlar; kendi hayatlarına çeki-düzen versinler, dünyada sistemin nasıl işlediğini, bu sistemin çarkların nasıl ve kimler eliyle döndüğünü görsünler.
...
Din kelimesinin etimolojik kökünün deyn (= borç) olduğu söylenir; bu böyleyse, kime borçlu isek onun dinindeniz demektir.
...
Bence maaşla ödenecek borcu değil, naaşla ödenecek borcu düşünelim.
Not : Naaşın iki anlamı var : 1) Cenaze. 2) Kötü (fakir, cahil, hasta vb.) duruma düşmüş birini tutup kaldırmak, “diriltmek”!. Bazı naaşlar (= cenazeler) kalkamayacak, hep kötürüm kalacak.
Yorumlar
Yorum Gönder