İFÂDE

İfâde, söz ve yazı ile ortaya çıkan, muhatapta fayda amaçlayan, duygu ve düşünce. Dilde (= lisan) duygu ve düşünceler söz ve yazı ile (= dille) ifâde edilir; söz, yazı ve davranış olmasa, duygu ve düşünceler kişilerin içinde gizli kalır. Davranış (hâl, tavır, tutum) da bir ifâde aracıdır, belki de en etkilisi. Dilin, davranışla uyumuna tutarlılık denir. Söylenen söz, yazılan yazı, davranışla uyumsuzsa hatip veya yazar, ikiyüzlüdür = içi başka dışı başkadır.

...

Düşünce soğuk ve kurudur, düşüncenin “soğukluğunu ve kuruluğunu”, duygu “ısıtır ve canlandırır.”!. Etkili bir dilde (= konuşma ve yazmada), düşünce olmazsa, muhatap (sadece) heyecanlanır (= ağlar, güler, vb.); duygu olmazsa da donar-kalır. (= bön bön baka-kalır.)

Etkili bir ifâdede duygu ve düşünce el-ele, gönül-gönüle vermelidir. (Davranıştaki samimiyette de benzer durum geçerlidir.) Bu samimiyet (= düşünce ve duygu uyumu) gerçekleşirse, hatip (ya da yazar) düzgün ve etkili konuşur (ve yazar); konuşurken ve yazarken kelime bulmakta zorlanmaz; kelimelere “yeniden hayat/can verir.”!. Çünkü kelimeler, tek başlarına, sözlüklerde ölü ya da mahpusturlar, âdeta hareketsiz/cansız birer “leş gibi”! dururlar, onları oradan alıp “canlandıran”!, hatiptir, yazardır. Hatipteki, yazardaki ruh (gaye, amaç, dava vb.) ne kadar güçlü ise, -- ki bu duygu-düşünce uyumuna = samimiyete bağlıdır -- hatibin ve yazarın ifadesi de o kadar etkili ve faydalı olur. İyi hatipleri, iyi yazarları ortaya çıkaran bu ruhtur. Gaye, dava ne kadar büyükse ve o gayeye, davaya kendimizi ne kadar adamışsak, o oranda içimizdeki cevher (= yanardağ) harekete geçer, artık o zaman bizi kimse tutamaz.

Derdi olanlar, derdini paylaşır, söyler ve yazar; rahat adamlar da yan gelir ve yatar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET