BEYYİNE
Beyyine. Beyne. Beyân. Beyanât. Mübeyyin. Mübîn. Tebyîn. Beynûnet hepsi aynı kök. Beyyine : Sağlam Delil. Huccet. Belge. Burhan. Beyne : Birbirine bakan iki şeyin arasında; o şeylerin (bişeyin) önünde. Beyân : Açıklama. Bildirme. Beyanât : Açıklama yapma. İzahât verme. Mübeyyin : Apaçık. Açıklayıcı söz. Mübîn : İyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayıran. Tebyîn : Açık açık anlatma. Beyân etme. Beynûnet : İki şeyin arasındaki açık fark. ... 98. Beyyine Sûresi 8 âyet. İlk âyet, Ehl-i Kitâb ve müşriklerin apaçık delil = beyyine gelinceye kadar inkârlarından vazgeçmeyeceklerini söyler. O delil Efendimiz ve Onun getirdiği tertemiz sayfalardır = Kitâb’tır. (2. âyet.) O Kitâb’ta Qayyime vardır = “fîhâ kütübün qayyime.” (3. âyet.) Qayyime : Hayatı ayakta tutan, yöneten ilkeler. Kıyâm ile aynı, hatta kıyâmın çook daha güçlüsü; kıyâm edeni de ayağa kaldıran güç. Ama o Ehl-i Kitâb bu güçlü delile = beyyineye rağmen yine ayrılığa düştüler. (4. âyet.) Kendilerine hâlis bir şekilde (muhlisîne) Allah’a