İFK

Efendimizin Hanımı, Hz. Ebû Bekir’in kızı, Hz. Âişe’ye iftira atılması olayı. Siz, bu olayın ayrıntısına bakarsınız; ben, “çook kritik”! bir noktaya işaret etmek istiyorum.

İftira atanlar ve bu dedi-koduyu sürdürenler arasında, Hz. Ebû Bekir’in uzun yıllar “maddî yardımda bulunduğu” bir insan (Müslüman) da vardır : Mistah b. Üsâse; diğerleri Hassan b. Sâbit. Hanne binti Cahş. (Bu hadise (ifk), hicretin 5. yılında, İslâm’ın gelişinden yaklaşık 17 yıl sonra, Benî Mustalik gazvesi dönüşünde vuku bulmuştur.)

Hayal edin ve empati yapın, kızınıza iftira atan bir adama yıllarca yardım etmişsiniz ama o böyle çirkin bir iş yapmış ve yaymış... Hz. Ebu Bekir (ve siz) artık ona yardım etmeyeceğim diye yemin ediyor/sunuz. Bundan doğal ne olabilir?!. Ama, Allah sizi (ve Ebu Bekir’i) uyarıyor. (Bknz. 24/22.) “Bağışlayın, affedin!...” diyor ve ilâve ediyor : “Allah’ın sizi bağışlamasını arzulamaz mısınız?!...”

Hz. Ebû Bekir yeminine keffâret vererek yemininden dönüyor ve ona yardım etmeyi sürdürüyor.

Bunu, Arap örfünün, kültürünün, (asâlet anlayışının) akraba, kabile bağlarının güçlü ve hâkim olduğu bir atmosferde yapıyorsunuz!...

Bu nasıl bir değişim ve dönüşüm Ya Rabbî!. Ebû Bekir olmak, kolay olmasa gerek!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET