RAMAZAN NE ÖĞRETTİ BİZE?
İftarı, sahuru, teravihi, açlığı... Bunları bir noktada toplarsak : Fedakârlığı. Vermeyi. Vermeyen, temizlenmez. Ne için çalışıyorsak, kazancımızın ihtiyacımızdan fazlasını vermeliyiz; çalışmayı temizlenmek için yapmalıyız = “vellezîne hüm liz-zekâti fâilûn.” (23/4.) = Onların (Mü’minlerin) fâiliyyeti zekât = temizlenme içindir. (biriktirme ve sadece kendileri için değil). Ramazan, teravihle, Rabbe daha fazla gönül vermeyi = Rable daha fazla vakit geçirmeyi; oruçla, aç kalarak fakir duyurmayı öğretti bize. Öğretti mi gerçekten?!. Kitâb’ta içinde “verme” geçen tüm âyetlerin peşinden temizlenme gelir. Îtâ (ايتاء), İ’tâ (اعطاء), Yetim (fakir, miskin) doyurma (اطعام), İkram (اكرام), İnfak (انفاق), Karz-ı Hasen (قرض حسن), Hîbe/Bağış (وهب), Sadaka (صدقة) tüm bu kelimeler, Zekât (زكاة) = Temizlenme ve Teberru (تبرئ) = Pislikten berî/uzak olma/Bereât, Aklanma (= Temizlenme) içindir. Allah için karşılıksız vermeyenler, mal (para, bilgi vs.) değil, kir biriktirir. Allah için verenleri, doyuranl