FATİHÂ
Fatihâ , açış, açılış demek. Kapalı olan (içinde ne olduğu bilinmeyen) şey açılır. Fatihâ’dan önce hiç bişey bilinmiyordu; O'ndan başka bişey yoktu sadece O = AÇAN vardı; O, varlığı = kainatı açtı = yardı, yarattı (Fâtır Hâlıq) ve kâinat oldu, oluştu.
Açışla, açılışla zaman, mekân ve hareket oluştu; hareket, zamanda ve mekânda oluştu.
Hareket eden her şey, “tamamlanmak, mükemmel olmak” için hareket eder.
O, “TAM ve MÜKEMMEL” olduğu için hareket etmez; O, “hareket etmeyen hareket ettiricidir”. (Aristo)
Fatihâ ile “Kitâb = Kâinat” açıldı, hâlâ da açık. “Kitâb = Kâinat” bizim okumamız ve ‘Mükemmel’e yakınlaşmamız için açıldı ama okuyan = hareket eden ne kadar az!. Çoğumuz yerinde sayıyor = hareket etmiyor = okumuyoruz.
“Bismillahirrahmanirrahim. Kitâb’ı ve Kâinatı Açan Rabbe Hamd olsun. = El-Hamd'u lillâhi Rabb-il âlemîn. O, Rahmân ve Rahîm’dir. Din (Hesap) Gününün Sahibidir.
Ya Rabbî! Yalnız Sana kulluk eder, yalnız Senden yardım/inâyet dileniriz. Bizi Sırat-ı Müsteqîm’e = İstikâmeti doğru olan yola ilet. O öyle bir yol ki, Sen o yoldakilere nimet verir; o yoldan çıkanlara da gadap eder = kızar ve dalâlette bırakırsın.” (1/Fatihâ, 1-7.)
Fatihâ, Kitâb’ın özüdür, özetidir; diğer tüm sûreler Fatihâ’yı şerh eder, açar.
Yorumlar
Yorum Gönder