TEMİZLİK

Temizlik, saflıktır; saflık da beyazlık. 

Beyazlık deyince süt ve kar akla gelir.

Sevâb = iyilik (de) beyazlık, saflık, temizliktir; günah = kötülük ise siyahlık, kara leke ve kir.

İnsanda saflık, beyazlık, temizlik de vardır; kir, kara(n)lık, siyahlık da.

İnsandaki siyahlık, kir, kara(n)lık, fışkıdır; saflık, beyazlık ve temizlik ise kar ya da süt.

“Hayvanlarda da sizin için bir ibret vardır. Size, onların karınlarındaki fışkı ile kan arasından süzülüp gelen içimi lezzetli, hâlis/saf/temiz bir süt içiriyoruz.”

وَإِنَّ لَكُمْ فِي الأَنْعَامِ لَعِبْرَةً نُّسْقِيكُم مِّمَّا فِي بُطُونِهِ مِن بَيْنِ فَرْثٍ وَدَمٍ لَّبَنًا خَالِصًا سَآئِغًا لِلشَّارِبِينَ

(16/Nahl, 66.)

İnsana taqvâ da fücur da yüklenmiştir. “Fe elhemehâ fücûrahâ ve taqvâhâ. Kad efleha men zekkehâ ve kad hàbe men dessâhâ.” Bu ibare, yedi (7) büyük yeminden sonra gelir. (Bknz. 91/Şems, 1-10.)

Nasıl hayvandaki hâlis/tertemiz/saf süt kan ile fışkı (fers) arasından çıkarsa, insandaki iyilikler/temiz şeyler de insanın içindeki kötü duygular : kin, öfke/gadab, kıskançlık, hırs vb. ile yaşam kaynağı olan kan arasından çıkar. Herkes bu mücadeleyi veremez. Herkesten “temiz süt” çıkmaz. Herkesin “sütü” içilmez. Herkesin “sütü”, ana sütü gibi helâl olmaz. Herkes “ana” olamaz. Sadece analar karşılıksız, hesap yapmadan evlâtlarına süt verirler ve ümmeti “emzirirler”!. Ümm (ana) ile ümmet (İslâm milleti) aynı köktür, aynı kaynaktan beslenir. Bu ümmetin çocuklarına “ana gibi” yaklaşmayanlar, bu ümmeti “temiz süt” ile besleyemezler, fers (fışkı) ve hırs ile beslerler ve ümmeti birbirine düşürürler.

Analar sütlerini biriktirmezler. Biriktirilen süt “analara acı verir.”!. İhtiyaçtan fazla, biriken süt ekşir/bozulur.

“Sana neyi infâk edeceklerini soruyorlar. De ki : Afv’ı (ihtiyaç fazlasını)...” (2/Bakara, 219.) Afv, hem affetme hem (fazla olandan) vazgeçme = bağışlama.

Bağışlamayan, bağışlanmaz!.

Günahlarımızın bağışlanmasını istiyoruz da biz ne/yi bağışlıyoruz?!.

Bağışlıyorsak da, bağışladıklarımız (para-pul, fikir, duygu/sevgi vs.) “anamızın ak sütü gibi” temiz mi?!.

Nasıl ve nereden kazandık?!.

“Habis/pis kadınlar habis/pis erkeklere, habis/pis erkekler habis/pis kadınlara yakışır. Tayyib/temiz kadınlar tayyib/temiz erkeklere, tayyib/temiz erkekler de tayyib/temiz kadınlara yakışır. Bunlar, söylenenlerden uzak olanlardır. Onlar için bağışlanma ve cömertçe rızıklar vardır.”

الْخَبِيثَاتُ لِلْخَبِيثِينَ وَالْخَبِيثُونَ لِلْخَبِيثَاتِ وَالطَّيِّبَاتُ لِلطَّيِّبِينَ وَالطَّيِّبُونَ لِلطَّيِّبَاتِ أُوْلَئِكَ مُبَرَّؤُونَ مِمَّا يَقُولُونَ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ

(24/Nûr, 26.)

De ki: Habis/pis olanla tayyib/temiz olan aynı değildir. Velev ki habis/pis olanın çokluğu hoşuna gitse de. Ey selim akıl sahipleri! Allah’a karşı takvâlı olun ki kurtuluşa eresiniz.”

قُل لاَّ يَسْتَوِي الْخَبِيثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ أَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَبِيثِ فَاتَّقُواْ اللّهَ يَا أُوْلِي الأَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

(5/Maide, 100.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET