KELB!

Arapça köpek demek.

Köpeğin nasıl bir hayvan olduğu ile zoologlar ilgilensin; ben, bu kelimenin geçtiği A’raf 176. âyetten söz edeceğim. 

Oradaki mesajı daha iyi anlamak için en azından 172-183. âyetler beraberce/birlikte okunmalı. Sözü uzatmamak için ben, sadece 175 ilâ 176’dan anladıklarımı sizlerle paylaşacağım.

175. âyet, “kendisine âyetlerimizi verdiğimiz = “âteynâhu âyâtinâ” kişinin haberini anlat/oku = “vetlü/tilâvet et” diye başlar. O kişi bu âyetleri ne yapmış? “Fenseleha minha” = onları bi kenara atmış ve “feetbeahuş’şeytân” = şeytana tâbi olmuş/uymuş, sonra da sapıtmış = “fekâne minel ğâvîn.”

Yâni o adama ilim = âyetler verilmiş ama o, bu ilme = âyetlere rağmen yoldan çıkmış/sapmış/sapıtmış!.

176. âyet : İşte böyle birine Kur'ân = Allah = Rabbimiz “köpek = kelb” diyor. ‘Siz, köpek demiyor, köpek gibi = ‘kemeseli kelb’ diyor; kafana göre yorum yapma.’ diyebilirsiniz. Haklısınız. Bize biri köpek dese, ne demiş olur? Köpek gibisin demiş olmaz mı? Yâni ‘aslında şeklen köpek değilsin ama köpek gibi davranıyorsun’, demiş olur değil mi?!.

Öyleyse, Kur'ân’ın = Allah’ın = Rabbimizin birine köpek (gibi/sin) demesi, ona kâfir, nankör, münafık, âsî, şâkî demesinden daha mı ‘hafif ya da ağır’?!. Bunu kime diyor?  Bence! Kur'ân bilen ama O Kur’an’ı bitarafa atarak şeytana uyan kişiler için söylüyor.

Kim bunlar?

Yine bence! Kur'ân’ı okuduğu, ezberlediği/hıfz ettiği, bildiği, tefsir ettiği, üzerinden isim/ünvan ve para kazandığı hâlde Onunla amel etmeyenler; yani (kendi adıma) bizler.

176’da daha çook derin mesajlar var ama onlara burada yer veremeyeceğim. Sözgelimi “velev şi’nâ le refa’nâhu bihâ” = isteseydik onu (âyet verdiğimiz o kimseyi) onunla (o âyetlerle) yükseltirdik ama o (= kendi) istemedi... Ne yaptı? Dünyada ebedîlik = huld aradı... ve hevâsına tâbî oldu...

Affınıza sığınarak bunu da ben söylemiş olayım : ‘vay köpööğlu köpek!.

İlmi ile âmil olmayanlar, ilmin ticaretini yapanlar (= ilimden para kazananlar) böyle birileri olmalı. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET