PARADİGMA

Bilim dünyasında kullanılan bu kavramı/terimi, kişisel dünya (kişinin dünyası) için de kullanmanın bence hiçbir sakıncası yok. Bizler bu kişisel dünyadaki paradigmayı genelde “anlayış, inanç” diye biliyor ve kullanıyoruz.

Bir paradigmaya yeni, ona yabancı bir bilgi girince o paradigma sarsılır; bazı bilgiler de o paradigmayı tamamen değiştirir. Kişinin anlayışında = bilgi ve inanç dünyasında da durum aynıdır.

Ben dün, fideist (imancı) idim; bir ara scientist (bilimci) oldum; şimdi ise idealistim ama bu idealistliğim, Eflatun/Platon’un politeist (çok tanrıcı ya da tanrılı) idealistliği değil Aristo’nun realistliği ile barışık monoteist (Tek Tanrı’lı ya Tanrı’cı) bir idealistlik.

Demem o ki, bugün de mevcut paradigmamı = anlayışımı sarsan yeni bir bilgiyle karşılaşırsam değişirim, dönüşürüm. Tanrı’mı sınırlamadığım gibi bilgimi = paradigmamı da sınırlamıyorum.

Ben buyum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET