NEYİMİZE GÜVENİYORUZ?!...

Gücümüze mi güveniyoruz?! Hastalanmayacağımızdan ya da sakat kalmayacağımızdan emin miyiz?

İşimize, maaşımıza mı? İşsiz kalmayacağımızdan emin miyiz? 

Emekli maaşımıza mı? Devlete mi? Devletlerin yıkılmayacağından emin miyiz?

Malımıza-mülkümüze mi? Malımızın-mülkümüzün yerin dibine batmayacağından emin miyiz? 

Bir ömür çalışıp sağlam sandığımız apartmanlar-gökdelenler (rezidanslar) dikiyoruz; onların bir sarsıntı ile yıkılmayacağından emin miyiz? 

“Gökte olanların başımıza taş yağdırmayacağından, yerde olanların bizi yerin dibine geçirmeyeceğinden emin miyiz?.” (67/Mülk, 16-17.)

Evlât yetiştiriyoruz, hayırlı olacaklarından emin miyiz?!.

İbâdet ediyoruz, kabul olacağından (yarın yüzümüze vurulmayacağından) emin miyiz?!.

Suyumuzun yerin dibine çekilmeyeceğinden, susuz kalmayacağımızdan, yağmurun yağacağından emin miyiz? 

“Huzur içinde” yaşıyoruz, ciddî bir iç ya da dış savaş çıkmayacağından emin miyiz?

Yarına çıkacağımızdan emin miyiz? 

Neyimize = kime güveniyoruz?!.

“Hayy-ul Qayyûm” Olan Rabbimizden başka güvenecek = inanacak kimimiz var?!.

İnancı ne sanıyoruz?!. Nasıl inanıyoruz da böyle (vurdumduymaz) yaşıyoruz?!.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET