MÜSLÜMAN KİMDİR?

Konu hakkında çok şey söylenebilir ama ben çok özet bilgi ile Müslüman’ı tanımlamaya gayret edeceğim.

Müslüman, Allah’a teslim olan/olmuş kişidir.

Bu teslimiyetin “ilk göstergesi “boyun eğmedir.”; prototipi/provası da namazda/namazla gerçekleşir. Kıyamda baş, secde yerine bakar, öne eğiktir. İkinci gösterge “rükû”, üçüncü gösterge “secdedir.”

Müslüman Müslümanlığını namazda ve hayatta “gösterir.” Çoğu namaz kılan Müslüman, namaz(ın)da = vitrinde/provada bu teslimiyetini gösterdiği (= boyun eğdiği, rükû ve secde ettiği) hâlde, hayat(ın)da bu teslimiyeti göster(e)memektedir; gösterenler de boyun bükme/eğme düzeyinden öte geçememektedir, rükû ve secde edememektedir. Bu üçü (boyun eğme, rükû ve secde), kişideki Müslümanlık düzeyinin göstergeleridir.

Rükû sadece namazda = salâtta yapılan “bişey”! değildir. Öyle olsaydı, şu âyetin ikinci kısmı zâid = gereksiz bir tekrar olurdu.

“Salâtı ikâme edin, zekâtı verin. Ve rükû edenlerle birlikte rükû edin.”

وَأَقِيمُواْ الصَّلاَةَ وَآتُواْ الزَّكَاةَ وَارْكَعُواْ مَعَ الرَّاكِعِينَ

(2/Bakara, 43.)

Secde de aynı. Secde Rabbe “tamamen teslimiyettir, bir mahvoluştur.”!. Secdenin sırrı, “Secde âyetlerinde” gizlidir.

Teslimiyetimizin = Müslümanlığımızın düzeyini bu üç “göstergeye” bakarak ölçebilir/belirleyebiliriz sanırım.

(Not : Gösterge kavramı için Ferdinand de Saussare’ya bakılabilir.)

Pekiî Mü’min kimdir, Mümin ile Müslüman arasında bifark var mıdır?

Esasında yoktur. 

Mü’min, Allah’a inanan = güvenen adamdır. 

İman arttıkça, teslimiyet artar; teslimiyet arttıkça da güven = iman artar.

Mü’min ile Müslüman arasında ille de bir fark aranacaksa; Mümin, içerdeki Müslüman; Müslüman, dışardaki Mü’mindir denilebilir.