KİTÂB'IN DÜZENİ

Ramazan’da Kitâb’ı anlama gayreti artıyor ama ne tuhaf ki “anlama problemleri/zorlukları, şikâyetleri” ile de karşılaşılıyor; bu şikâyetler bana da ulaşıyor.

Takdir edersiniz ki Kitâb, sıradan kitaplar gibi değil. O, zaman ve mekân üstü bir Kitâb olduğu için, modern zihinler Onu anlamakta zorlanıyor; bu da gayet doğal, çünkü bu zihinler modern formatla formatlanmış zihinler; onlar istiyorlar ki Bu Kitâb’ın bir başı bir sonu olsun, alışılmış düzene uygun okunsun...

Kitâb’ın böyle bir düzeni yok. O, aynı ânda ve zamanda uzak geçmişe, taâ ilk yaratılışa ve eski Rasullerin hayatlarına/toplumlarına da gider, bugünden de söz eder, gelecekten de bahseder; Onda âdetâ zaman ve mekân “dürülür.”

James Joyce’un Ulysses romanını okudunuz mu bilmem; o roman da, “sıra dışı bir romandır, bir edebiyat şâheseridir”, onu anlayabilen kanımca Kitâb’ı da anlayabilir; “Kitâb’ın mantığı = yaklaşımı” o romanın mantığına = yaklaşımına benzer!. Bu roman bence büyük ihtimalle 20. yüzyılın başında (1904’de) Kitâb’ın “üslubundan” etkilenerek yazılmıştır; 800 küsür sayfalık hikâye, bir günlük bir zaman diliminde anlatılır...

Kitâb da tüm zamanı ve mekânı sanki “bir ân ve bir mekân” gibi görür ve o mekânda ve zamanda olumlu-olumsuz tüm karakterlerini (yıldızlarını) bir filmin içinden “sırayla”! geçirir/gösterir. “İlk” sahne yaratılış sahnesidir; “sonra” tarihten kesitler/fragmanlar sunar; “şimdiye” gelir; “oradan” da geleceğe (cennete ve cehenneme) gider ve “hayat döngüsünü/filmini” tamamlar.

Böyle bir bakış açısını (mantığı) yakalayamazsanız Kitâb’ı anlayamazsınız. Kitâb’ı okurken zaman ve mekândan “kurtulmalısınız.” Bir başka deyişle, aynı ânda hem geçmişe hem geleceğe gidebilmelisiniz. Onu okurken hem Hz. Âdem, Hz. Nuh, Hz. İbrâhim, Hz. Mûsâ, Hz. İsâ, Hz. Muhammed ile hem de Nemrut, Firavun, Ebû Cehil, Leheb ile karşılaşmalı hem de kendinizi cennette ya da cehennemde “görmeli/hissetmelisiniz” ki, “nerede durduğunuz ve kim olduğunuz” anlaşılsın.

Bu duyguları yaşayamazsanız, Kitâb’ı anlayamazsınız!.

İnanın, bu çok zor bişey değil; verin kendinizi Ona, O sizi “Kendine” çeker; sizi size açar; samimî iseniz sizi “doğru yola/istikâmete de yönlendirir.”

Bu duygu kadar, ondan da daha önemlisi, Onu okurken Rabbinizle “konuştuğunuz”, Rabbinizin size “önemli ve hayatî şeyler” söylediği ve sizi muhatap aldığı duygusu ile de “yüklü” olmalısınız. 

Şimdilik bu kadar. Kolay gelsin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET