EPİGENETİK

Epigenetik, sadece genlerin (DNA’ların) değil, çevresel ve kültürel faktörlerin de insan davranışlarına etki ettiği durum.

Genler ve çevresel kodların etkisi belirleyici olursa, insan iradesi = özgürlüğü anlamsızlaşır. İnsan iradesinde, genler ve çevresel kodların etkisi ile “ilâhî kaderin” etkisi aynı oranda mıdır? Kadere inanmayan biri, epigenetiğe inanırsa, bişey fark eder mi?!.

Modern bilim = nörobilim, insan davranışlarında beyin = sinir yapılarının etkili, hatta belirleyici olduğunu düşünür (= söyler). Bu durum gerçekse/doğruysa, insan özgürlüğü ve sorumluluğu nereye oturur?!.

İnsana hem “özgürsün”! diyeceksiniz hem de onun eylemlerini iradesi dışında fizikî bir yapıya = beynin işleyişine = nöronlara hamledeceksiniz, bağlayacaksınız!. 

Kitâb, aklın merkezi olarak beyni işaret etse de, aklı pasif olarak zikretmez, aklı isim olarak kullanmaz (= Kitâb’ta akıl isim olarak geçmez); onun aktifliğine vurgu yapılır; akıl, yea’kılûn, tea’kılûn şeklinde fiil/eylem olarak aktif hâli ile kullanılır; Kitâb, kullanılmayan = işletilmeyen akla, akıl demez; aklını kullanmayanları, rics = pislik ile karşı karşıya bırakır. (10/Yunus, 100.)

İrade, akıldan üstündür, irade efendi, akıl köledir; akıl (= akletme), iradeye doğru karar vermesi için malzeme sağlar; aklı çalıştıran, iradedir.

İman, iradî bir eylemdir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET