DOĞRU DÜŞÜNCENİN SEYRİ, SERÜVENİ

Düşüncenin doğrusu varsa, yanlışı da (eğrisi de) vardır. Yanlış düşünce, doğru hedefe ulaşamayan, deli danalar gibi bir oraya bir buraya savrulan, hiçbir yerde tatmin, huzur bulamayan düşüncedir.

Düşünceye bilgi de diyebiliriz. 

Düşünce (= bilgi), düşünen (= bilen) ile düşünülenin (= bilinenin) ilişkisidir; bu ilişkiyi akıl kurar; akıl, bağ/bağlantı kuran demektir.

Akıl, düşünmek (= bilmek) için, bilinenlere (= düşünülenlere) yönelir ve şu soruları sorar. 1) Düşünen (= bilen ben) ve düşünülenler (= bilinenler = kişiler ve şeyler) var mıdır?. Bu, aynı zamanda bilinenlerden bilinmeyenlere doğru yapılan bir yolculuktur. 2) Düşünen = bilen beni, başka benlerden ve şeyleri başka şeylerden ayıran şey/ler nelerdir?. 3) “Şeyler” (= kişiler ve eşyalar), kendi başlarına mı vardır, yoksa Bir’i mi var etmektedir? Ben, kendimi var etmediğime göre, şeyler de (= kişiler ve eşyalar da) kendi başlarına var olmamışlardır. 4) “Şeylerde” (= kişiler ve eşyalarda) mükemmeliyet yoksa, şeyler (= kişiler ve eşyalar), nasıl mükemmeliyete ulaşabilir?. Bu, insana özgü bir arayıştır; diğer varlıklarda bu arayış yoktur. Böyle bakarsak, doğru düşünceye böyle bir arayış da diyebiliriz. Bu, Mükemmel Bir’i ile kuracağımız ilişki (= bağ/bağlantı) ile mümkündür. Düşüncesinde ‘Böyle Mükemmel Bir’ine yer vermeyen biri, mükemmeliyeti olmayan şeyler arasında döner-durur. Tanrı’sız bilim ve felsefenin yaptığı budur. Tanrı’sız bilim ve felsefe de, düşünceye (= bilgiye) bir yol, bir yolak bulur ama bu yol, doğru yol, doğru yolak (= sırat-ı müsteqîm) değildir.

Din, hayata olduğu gibi düşünceye de en doğru ve en kestirme yolu gösterir; insanı oyalanmaktan, düşünce ve hayat oyunu oynamaktan kurtarır.

Din, insanın hayat ve varlık labirentinden (kaos ve karmaşasından) doğru bir şekilde çıkması için indirilen ilâhî işaretler = âyetlerdir; hayatı ve varlığı Rabbe bağlar. Dinsiz düşünce, karanlık samanlıkta iğne aramaktık.

Seküler düşünce (= bilim ve felsefe), bize doğru istikameti = yolu gösteremez, gösterememiştir.

Doğru din (= İslâm), çook büyük, tek büyük nimettir.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET