MEFHUM & MEVHUM

Mefhum, fehm’den; mevhum, vehm’den.

Fehm, anlama, anlayış; vehm, sanı, zan; fehm, aklın üretimi, aklî; vehm, duyguların üretimi, duygusal. 

Duygular, aklın kriterine/ölçüsüne vurulmazsa, insan yanılır; duygularda istikrar olmaz; duygular sürekli değişir.

İnanç, aklını kullanmayanlarda vehm/vehimden; aklını kullananlarda fehm/fehimden güç alır; inançlı insan, istikrarlı = kararlı insandır; kararlılık, sağlam iradeliliktir. Vehim/vehm ile hareket edenler, inancı temellendiremez, sürekli inanç değiştirirler. Fehim/fehm ile hareket edenler, mefhum (kavram) oluştururlar, düşünürler; o mefhumun (kavramın) içini doldururlar ve kavramları diğer kavramlarla uyumlu kılarak bir dünya görüşü (= weltanhschauung) oluştururlar.

...

Kararlılığın, anlamlılıkla yakın ilişkisi vardır. Kararlılık ve anlamlılık, tek tek (= tikel, bireysel) eylemlerimizi ortak (= toplumsal) eylemlerimizle uyumlu kılar ve insan/lar/ı bir gaye (= hedef, amaç) sahibi yapar.

Modern ve post-modern dünyanın (= ütopik felsefelerin, ideolojilerin) yaşamı anlamsız görmesi (= hiçlik, nihilizm), koca bir vehmden ibarettir.

‘Ulu-l Elbâb olanlar (fehmedenler = düşüncenin hakkını verenler?!.), gökleri-yeri; geceyi-gündüzü (= hayatı) düşünürler ve Ya Rabbî : Sen gökleri-yeri; geceyi-gündüzü boş yere yaratmadın (= Rabbenâ mâ halaqte hézâ bâtılâ), derler; ayaktayken, otururken, uzanırken (= her zaman ve her hâlde) Rableri olan Allah’ı anarlar, hatırlarlar (= zikrederler).’ (3/190-191.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET