MELE-İ A'LÂ

İlâhî tecellinin ilk ortaya çıktığı yer. Mirâc’ın en yüce noktası. Allah’a en yakın olunan mertebe/nokta!.

Bu kavram tamlama olarak Kitâb’ta iki yerde geçer (Saffat, 8 ve Sâd, 69.) ‘Mele’ kelimesi ise ‘önde gelenler’ anlamında 22 yerde geçer, genelde şımarık azgınlar demek olan ‘mütref’ kelimesi ile beraber kullanılır. ‘Mele-i Âlâ’ Allah'ın belirlediği yüce makamdır. İnsanlar da kendilerine göre yüce makam/lar belirlerler ama onların bihükmü yoktur.

Kimi âlimler “mele”yi, yüce meleklerin makamı diye anlamışlardır; kelimenin semantik anlamı ‘şeref ve itibar’ demektir; a'lâ ile beraber bu kavram, “çoook yüce şeref/itibar makamı” anlamına gelir. İnsanlar içinde bu makam, Mirâc’ta sadece Efendimize nasip olmuştur.

Varlık, aşama aşama bu yüce makamdan aşağı doğru iner; düşüncede de bu iniş söz konusudur; şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki salt düşünce ile bu makama çıkılamaz; düşünce, salih amelle takviye edilmelidir.

Urvet-ül Vüsqâ (sapasağlam kulp), Hablullah (Allah’ın ipi) = Vahy, kişide hayat olursa kişi bu makama kadar çıkabilir!. 

(Burası bir merdiven gibidir. Bu yazı ‘Merdiven’ yazımla irtibatlıdır.)

Bu makama çıkış için insanın samimî gayreti (akl-ı selîm’i ve salih amel’i) önemlidir ama çoook daha önemlisi İlâhî İnâyet’tir. İlâhî yardım olmadan, kişi Allah’ın yardımına güvenmeden o merdivenin basamaklarını tırmanamaz, o makama yaklaşamaz!.

Dünyada rahata/konfora düşkün kişilerin o “Yüce Kata/Makama” yolculuk yapmaları imkânsızdır; onlar, geçici bir süre (70-80 yıl) için “yalancı/sahte konforu” yaşadıktan sonra düşecekler ve ebediyyen daha yüce makamların, şeref ve itibarların lezzetinden mahrum kalacaklardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET