DİKKAT(!).
Elâ, Arapça’da dikkat edin!, bakın!, hey! gibi anlamlara gelir. Elâ’daki (الا) elif’in Allah’a; lâ’nın O’nun dışındaki diğer varlıklara işaret olduğu da söylenir; Elif, isbat; lâ nefydir denir; ‘lâ ilâhe illâ Allah’daki nefy ve isbat gibi. Ben işin burası ile değil de, Kitâb’ta elâ edatının/ünleminin geçtiği Â'raf 54. âyetteki “... elâ leHü-l Halqu ve leHü-l Emr/u...” ibaresine dikkat çekmek için bu yazıyı yazıyorum; başka âyetlerde ‘ve leHü-l Hamd/ü’ de geçer.
Ne der, bu ifadeler?
Dikkat edin (elâ)! Halk/Halq (yaratma) da Emr de Hamd da O’nundur.
İslâm Kelâm’ı yaratma mı önce, emir mi önce diye bu ifadeleri epey tartışmış; emr öncedirde karar kılmıştır.
“Kün/Ol”! bir emirdir ve bu emirle yaratma başlamıştır ve hâlâ devam etmektedir. Bu emri Veren de, yaratmayı (halqı) sürdüren de O’dur ve Hamd de/Övgü de O’nundur, O’na aittir. “LeHü-l Emru, leHü-l Halqu ve leHü-l Hamd/u veHuve alâ külli şey’in Kadîr.”
Emr, halqdan öncedir, emri âmir verir; emr halqa yöneliktir; halqı memur yapar, memurlar O’nun melekleridir.
İnsan, ‘sınırlı anlamda’! hem emir (alan ve) veren, hem halq eden (yaratan) hem de hamd eden (ve edilen) bir canlıdır; bu yüzden insan, doğru emir verir, doğru işler yaparsa kendisi övülür ve meleklerin üstüne çıkar; yanlış emir verir, yanlış işler yaparsa da “hayvanlaşır.”!. (Bu yazının ‘Eşref ve Esfel’ yazımla birlikte okunmasında fayda var.)
İlgili âyetteki (Â'raf 54’te) Emr ve Halq, (başka âyetlerdeki Hamd), ‘El’ harf-i târifi (belirlilik takısı) ile geçer. Bu açıdan Mutlak Emr, Mutlak Yaratma ve Mutlak Hamd Allah’a mahsustur; insan, O’nun Emrine uygun emir verir, O’nun yaratmasına uygun işler (yaratmalar) yaparsa, övülür (hamde lâyık görülür)!. Muhammed (a.s.), övülmüş demektir; muhammed kelimesinin kökünde de hamd vardır. O (Muhammed), Allah’ın Emrine uygun emirler vermiş, O Emre uygun işler yapmış (Sünnet) ve övgüyü hak etmiştir.
Salât ve Selâm O’na ve âline; Hamd de âlemlerin Rabbine.
Yorumlar
Yorum Gönder