REFERANS ya da ATIF

Bir görüşü/fikri, geçmişte yaşanmış olaylara ve düşüncelere oturtma/dayandırma. İlmî yazılarda sık kullanılan ve düşüncenin geçmişle bağını kuran bir yöntem atıf ya da referans. 

Soyut anlamıyla düşünce, somut yanıyla hayat süreklilik arz eder. Düşünceyi ve hayatı geçmişe bağlayarak geleceğe bakmak, en doğru yaklaşımdır. Dünden kopuk (tarihsiz, köksüz) hayat olmadığı gibi, geleceği düşünmeyen (amaçsız, gayesiz) hayat da olmaz.

Düşüncenin geçmişle ilişkisi onun referans çerçevesini (a frame of reference); gelecekle ilişkisi de onun gayesini belirler. Atıf, her ne kadar geçmişe olsa da geleceğe de yapılabilir. Nasıl, bir ekonomik yatırım, gelecekte sonuç veriyorsa; düşünce (eğitim) de gelecekte sonuç verir ama ‘o yatırım’ bugünde/şimdide gerçekleştirilir. 

Gerek ekonomik, gerek düşünsel (eğitsel) olsun rantabl bir yatırım, geçmişin deneyimlerinden (olumlu-olumsuz yanlarından) ders almak zorundadır.

Geçmişten referansını alamamış bir düşünce, geleceğe sağlıklı bakamaz ve insanlara umut va’dedemez; o düşünce türedi bir düşünce olur. Köksüz ağaç olmaz ama ağaç, sadece kök değildir; dün dikilen ağaç, bakımsız kalmışsa kurur; bugün dikilen ağaç, bugün meyve vermez, gelecekte verir.

Bugünün düşünürleri bugün anlaşılmıyor, hatta refüze ediliyor, toplumdan dışlanıyor. Tarih buna şahit. Önemli düşünce ve fikir adamlarının değeri ancak öldükten sonra anlaşılabiliyor. Bu konuda edebiyat, sanat ve düşün (düşünce/felsefe) dünyasından biçook örnek verebilirim; Halil Cibran, Fernando Pessoa, Spinoza, Tolstoy, Socrates, ...

Atıflarımızı sadece geçmişe yaparsak, geçmişe (tarihe) taparız ama geçmişte yaşananlardan ders (ibret) alarak bugünü yaşar ve geleceğe bakarsak en iyisini yaparız.

Kitâb’ta (Kur'ân’da) geçmişe yapılan atıflar (Peygamber kıssaları), geçmişten ders alarak bugünü doğru yaşamak ve âqıbete (geleceğe) iyi, doğru ve güzel hazırlanmak içindir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET