YAKLAŞIYOR!...

Yaklaşıyor, yaklaşmakta olan.” (53/Necm, 57.)

Nedir o yaklaşan?

Kıyamet. 

İki kıyamet var : Küçük ve Büyük.

Küçük, insanın ölümü. Büyük, kâinatın ölümü.

İnsan, doğduğu ân, aslında yaklaşmaya başlar ölüme/kıyamete; kıyamet de insana.

Yaklaşma, karşılıklıdır ama insan, yaklaştığını “bilmez, farkına varmaz”!.

Yaklaşmayacağını sanır, oyalanır!.

Yaklaşınca da eli ayağına dolanır.

“Hayır!, siz peşin olanı (dünyayı/burayı) seviyorsunuz; âhireti (öteyi öteye) bırakıyorsunuz. O gün, yüzler vardır pırıl pırıl parlar, Rabbine nâzır (olduğu için)!. Yüzler vardır asık, (simsiyah/kapkara), başına dehşet bir felâketin geldiğini anlar. Hayır!, can boğaza gelip dayandığında, bi “kurtarıcı” sorar (arar)!. Anlar ki, firak (ayrılık) vaktidir. Eli ayağına (bacağı-bacağına) dolaşır...” (75/Kıyame, 20-30.)

Bu küçük kıyamettir = Kıyamet-i Suğrâ.

İyi biri olarak gitmemişse, onun küçük kıyameti, Büyük Kıyamet’tir.

“O, ne sadaka verdi ne de namaz kıldı. (Hakikati) yalanladı ve yüz çevirdi. Çalım sata sata yakınlarının (adamlarının) yanına gitti. İşte!, tam sana lâyık bir karşılık!. Kesinlikle tam sana göre bir karşılık (belâ)!. İlelebet keyfince yaşayacağını mı sanıyordun!.” (75/Kıyame, 30-36.)

“Bir zamanlar akıtılan bir menî damlası değil miydin? Sonra “alaka” oldun da Rabbin seni bir (insan) biçim(in)e/şekl(in)e koydu.” (75/Kıyame, 37-38.) ama sen O’nu ve yaklaşmakta olanı unuttun!.

Ve yaklaşmakta olan, seni ateşle buluşturdu.

O’nu unutmayıp O’na itaat edeni de, O’na/Rabbine kavuşturdu!. O, “ilâ Rabbihâ nâzıra/h.” Rabbine bakar!.

Seni de ateş yakar.

İyi mi böyle?!.

Eden, ettiğini buldu mu?!.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET