SORUMLULUK

Diğer adıyla mükellefiyet, emanet teklifini kabul etme.

“Biz emaneti göklere, yere ve dağlara teklif ettik, onlar onu üstlenmekten korktular-kaçındılar, onu insan yüklendi ama insan (muhakkak) çok zâlim çok câhildir.” (Ahzap, 72.)
Telifi (mükellefiyeti/sorumluluğu), insan yüklenmiştir ama bu sorumluluğu zalimliğinden ve câhilliğinden yerine getir(e)memektedir...
Bilmediğinden.
Hoyratça (zâlimce) davrandığından.
İnsan ol(a)madığından.
...
İnsan olmak nasıl olur?
İnsan olma, kimliğe (âidiyete), kişiliğe (şahsiyete) ve de kendiliğe (ferdiyete) sahip olmak ile olur. Çoğu insan kimlik sahibi olur ama şahsiyeti olmaz, kendiliğe (ferdiyete) ise hiç ulaşamaz!.
Sorumluluk, ferdîdir; toplumsal değil. Teklif, her insana özeldir; sorumluluğun kıymetini ancak şahsiyetli fertler bilir ve o sorumluluk onları “kul statüsüne” yükseltir.
Kimlik/âidiyet, toplumsaldır; insan biyere (ana-baba, kavm/toplum, ülke/vatan, ırk vs.) aittir, oradan kimlik alır. Âit olduğu toplum içinde kişi/birey olur, ya erginlik ve yetkinlik kazanır ya da o toplumda erir, kişiliksiz bir birey olur. Kişilik/şahsiyet kazanamayan fert olamaz, kendilik bilinci kazanamaz.
Kendilik bilinci, hayatın ve toplumun doğrularını  yanlışlarını sağlam ve doğru bilgi ile bilerek ve özgür irade ile onların doğrularını özgürce seçerek gerçekleşir.
Kendi olmayan, kendi başına karar veremez, başkalarının kararlarına tâbî olur.
Kelime-i Şehâdet’in “Eşhedü”sü, kendilik bilincine ermeden (şahsiyetli bir fert hâline gelmeden) söylenirse, “doğru söylenmiş”! olmaz; toplum (ana-baba, eş-dost, akraba) söylediği için söylenmiş olur, “taklid olur, taklidî (iman) olur”, emek verilmeden elde edilmiş miras gibi olur, değeri bilinmez.
Çoğu insan, insan olma aşamalarından geçemez, sınıfta kalır; insan olamayan da gereği gibi kul olamaz.
Gereği gibi kul olmak, toplumsal, ideolojik, siyasî tüm kabulleri bilincin süzgecinden geçirerek değerlendirmeye tâbi tutmak ve iradeyi özgürce kullanarak bir “karar” vermektir.
Bu da,
Ben, Allah dışında bir ilâh (otorite/güç!) kabul etmiyorum, özgür irademle bile-isteye Allah'ın iradesine (dinine/düzenine) teslim oluyorum, demektir.
Sorumluluk (emanet) bu şekilde alınmaz/üslenilmezse, “yalancıktan, öylesine”! alınmış/üslenilmiş demektir, böyle olunca da onun/o emanetin kıymeti bilinmez; âdetâ (hâşâ) emaneti Veren’i "kandırmış gibi" oluruz!.
“Allah külyutmaz!.”; kendimizi kandırmış oluruz, kendimize ederiz!.
İnsan olmak, sorumlu olmaktır ve sorumluluğun hakkını vermektir.
Sorumluluğun hakkını verenler insanca (insan gibi) muamele görür/görecek, kendilerine insan muamelesi yapılır/yapılacak; ver(e)meyenlere, insan muamelesi yapılmaz/yapılmayacak!. Allah-u A'lem’ü bi Murâdihî. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET