ZÂT, SIFAT ve EF'ÂL
Zât, katıksız/katışıksız Mutlak Varlık’tır, Es-Samed olandır; Sıfat, O’nun hem O’nda olan hem de (nisbeten) bizde olan özellikleridir; Ef’âl de, Sıfat’la aynı özellikleri gösterir ama Fiiler (Ef’âl), O’nun aktif Sıfat’larıdır. Bunların hepsi O’nda “Bir'dir ve Mutlak'tır”; bizde ise nisbî ve sınırlı bir şekilde bulunur.
Biz, Onun Varlığı (Ef’âl ve Sıfat’ları) olmazsa, olmayız!.
O, Mutlak Görür, Bilir, Duyar, (...); biz, nisbî (sınırlı) görür, bilir, duyarız. (...).
O’na ne kadar çook yaklaşır/yakınlaşırsak, görmemiz, bilmemiz, duymamız, (...) o kadar artar.
“En Güzel İsimler O’nundur = LeHü-l Esmâ-ül Hüsnâ.”
O'nsuz bilmede, görmede, duymada, (...) işe şeytan karışır; şeytan, kendini bişey, kendinde bivarlığın olduğunu zannedendir; biz de kendimizi öyle zannedersek, şeytanlaşırız.
Yorumlar
Yorum Gönder