ŞEYLERE İMAN!.

Dünyada büyük çoğunluk, sadece mide için yaşamaya mahkum edilmiş. Bunların büyük bir kısmı açgözlülüğünden oluşturulan ‘aura' ve atmosfere uygun yaşamak için kendi kendini köleleştiriyor; bir kısmı gerçekten köleliğe mahkum; çok küçük bir azınlık bu geniş kitlenin omuzlarına basarak yükseliyor. Onlar da hırslarının kölesi. Yukarıdaki kavga aşağıdakinden daha sert; hırs/rekabet düşmanlığa dönüşüyor. Yeryüzünde çok az insan kendine ve başkasına köle olmayı reddetmiş, sadece Allah'a kul olmayı hayat tarzı olarak kabul etmiştir. Bunu başarabilenler ise çook az. Değerli olan bilinçli kulluktur. İnsanlar mikro ölçekte şirk koşsalar da makro ölçekte herkes O’nun kuludur. “...onlardan bazısı kendi nefsine zulmeder, bazısı orta yolu tutar, bir kısmı Allah'ın izni ile iyilikte öne geçer. İşte büyük lütuf budur.” 35/32.

Hiç olmazsa orta yolu tutsak!. Nefsimize zulmetmesek!
Biz, sadece sözl(d!)e ahirete inanıyoruz. Âhiret, gelecek olan ötedeki hayat demek. Bütün zevk ve tatlarımızı şimdi yaşamak istediğimizden iyilikte öne geçmek bize göre değil; bize buradaki ‘sınırlı lütuf’ kâfi. Büyük lütfu istese idik, buradaki lütufları öteye yatırırdık. Âhiret uzun vadeli yatırımdır, oysa biz kısa vadeli yatırımlarla ilgileniyoruz. ‘Paramızı' ahirete değil bankaya ve günlük zevk ve tatlarımıza yatırıyoruz; ya gerçekten ahirete inanmıyoruz ya da inandık/güvendik sözümüz sahte. Öyle olmasaydı ahirete güvenimizin paraya ve para yatırdığımız bankaya güvenimiz kadar değeri olurdu.
Biz şeylere iman ediyoruz! (şey, eşyanın tekili; eşya, şeyin çoğulu; yani ev, araba, para vs..)
Sahiden! Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, elçilere inanmıyoruz! İnansa idik, güvenirdik ve Onlar’ın dediklerini yapar, öyle bir hayat yaşardık!. İmanımızı gözden geçirelim!
Kendi kendimizi kandırdığımızı çok yakında göreceğiz ve pişman olacağız.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET