İLİM/LER

İlim, aleme’den mastar; aleme, bilmek; âlim, bilen; âlem, bilinen. İlimde, bilen ile bilinen olmazsa olmazdır; bilenin bildiği şeye, ilim diyoruz.

İlim ikiye ayrılır: Teorik. Pratik. (Aslında ilimde ayrım olmaz.)

İlimlerin en küllîsi Felsefe’dir; felsefe, philo ve sophia kelimelerinin birleşimidir = philosophia; philo, sevgi; sophia, hikmet demektir; philosophia da hikmet sevgisi. 

Hikmet de (ilim gibi) teorik hikmet ve pratik hikmet diye ikiye ayrılır. Filozoflar genelde teorik hikmetle; Peygamberler ise hem teorik hem pratik hikmetle ilgilenirler. Teorik hikmet, nazariyattır; pratik hikmet, fiiliyattır.

İlimlerin sınıflanması akademik hayata girdiğim ilk günden beri gündemimdedir; ilk lisansım Kütüphanecilik’te (şimdi Bilgi ve Belge Yönetimi) hocayla ilk ilmî müzakerem, bilim ile ilim farkı ve ilimlerin (bilimlerin) neye (hangi kritere) göre sınıflandığı hakkında idi.

İlim, soru sormakla başlar. Ne? sorusu mahiyet sorusudur; nasıl? sorusu keyfiyet sorusudur; kaç? sorusu riyaziyat (matematik), kemiyet sorusudur; kim? sorusu hüviyet sorusudur; neden/niçin? sorusu mantık sorusudur, vs...

İlim, bir bütündür; bu bütünü insanoğlu önce ikiye, sonra da üçe-beşe-on beşe, otuz beşe bölmüştür. İkiye bölünce fizik-metafizik; çoğa bölünce, matematik, fizik, kimya, biyoloji, tarih, hukuk, siyaset, tıp, vs... Fizik, maddenin dışını; kimya içini; matematik soyut hâlini; biyoloji canlılığını; tıp, psikoloji ile insanın beden ve ruhunu; sosyoloji, hukuk ve siyaset, insanın toplum hâlindeki durumunu inceler... Din dışındaki tüm ilimler, insanın ve tabiatın buradaki (şu ândaki) hâli ile ilgilenirler; din ise varlığın, özellikle insanın hem buradaki hem ötedeki hâlini gündemine alır... Din, varlığın ve insanın neden ve niçin burada olduğunun bilgisidir; nihaî amaç sorusunu sadece din sorar ve o soruya sadece din cevap verir; çünkü evrensel ilahî bilgi sadece dindedir.

...

İyi bir âlim, teorik düzeyde mantık, matematik ve felsefe bilmek zorundadır; pratik düzeyde de bu bilgisini teoloji (din/ilâhiyat) ve teleoloji (ereksellik, gaye ve amaç) bilgisi ile tahkim emek durumundadır. Bilgide (ilimde) amaç olmazsa, o bilgi davranışa (amele) dönüşmez; o bilgi ile ancak demogoji (tartışma) yapılır. Modern paradigma ile söylersek, teknolojiye dönüşmeyen bilim biişe yaramaz. Modern paradigmanın amaç/gaye anlayışı zayıf ya da yok olduğu için ürettiği teknoloji, her ne kadar hayatı kolaylaştırmak için üretiliyor deniyorsa da uzun vadede insanlığın ve tabiatın yıkımına sebep oluyor, olmakta!. Modern bilim, insana belki rahatı/konforu sunmakta ama mutluluğu aslâ sunamamakta; çünkü ruhunu aç bırakmakta!...

Dinle irtibatlı olmayan tüm bilimler, buraya ait şeyler söyledikleri, o söyledikleri de “kesin”! olmadığı için “oyalanırlar, ilim oyunu oynarlar”; sadece din (dinî bilgi/ilim), insanın “anlam sorununa” tatmin edici cevap verebilir, ruhunu doyurabilir.

İlimlere amaç/gaye kazandıran dindir; dinden kopuk ilim, oyun ve oyalanmadır. Peygamberleri filozoflardan (bilim adamlarından) ayıran en önemli husus budur. Peygamberler, bildiklerini yaparlar; filozoflar (bilim adamları) bildiklerini söylerler. Söylem, eylemle (iman, amelle) etkilidir. Söylemin sağlam bilgiye dayanması da Vahyî bilgi ile irtibatına bağlıdır; salt teorik akılda, deney ve gözlemde yanılma her zaman mümkündür. Modern sonrası (post-modern) ilim, doğrulamayı yanlışlama ile test eder. Dinin önermelerini Tanrı’dan başka kimse yanlışlayamaz; kimse ‘Tanrısal Akla’ sahip olamaz; ‘O Akıl’, varlığı var etmiş ve o varlığın yaşamını bir amaç için devam ettirmektedir.

Sağlam, tutarlı bir amaca dayanmayan ve birbirleri ile irtibatı kopuk olan tüm bilimler ‘ilmî yap-boz’dur, ilim adamların oyunudur. Çook iddialı bir söz söylediğimin farkındayım. Bu iddiamı ne yazık ki “şimdi” ispat edemem ama elbet “bir gün” ispat edeceğim. Bunu ispat için “tüm belgelerin/delillerin” toplanması ve ‘Hâkim-ül Hâkimîn’e sunulması gerekiyor.

Biraz bekleyelim.

“Bekleyin!. Biz de bekliyoruz.” “Ventezirû, innâ müntezirûn.” (11/Hûd, 122.)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET