DÜNYANIN YÜKÜ

Eskiden biz köydeyken, yüklerimizi eşeklerimize (katırlarımıza) taşıtırdık; eşeği, kamyonu olmayan da, yükünü kendi sırtında taşırdı; şimdi kamyonlara (tırlara, garibanlara) taşıtıyoruz.

...

Dünyaya taşıtacağımız yükü niye biz taşıyoruz; dünyanın yükünü niye biz taşıyoruz?!. Dünya, bizim yükümüzü (artık) niye taşımıyor, taşıyamıyor?!. Çook yükümüz var!. Çook şey yükleniyoruz!. Bu kadar yükü taşıyamıyoruz!. Eziliyoruz!. Dünyaya da çook yükleniyoruz!.

Yüklerimiz o kadar çok ki, kamyon yetmiyor tıra; tırdan, trene; trenden, kargo ve konteynır (uçak) gemilerine yüklüyoruz. Kara, hava ve deniz (=dünya) artık yüklerimizi taşıyamıyor, yoruldum (kirlendim, tükendim)! diyor. Koca dünyanın yükünü biyerden alıyor, başka biyere taşıyoruz; dünyanın dengesini bozuyoruz!.

Denge bozulunca, yeni denge arıyoruz; böyle olunca da aslında bütün yükü biz taşıyoruz.

...

Yükümüzü hafifletmemiz lâzım.

Yükümüz arttıkça dertlerimiz artıyor...

Batıyoruz!.

Kişide ne kadar maddî yük (mal) varsa o kadar da manevî dert var. O yükü kazanmak için ömrünü veriyor; onu kaybetmemek için güçlü muhafızlar (güvenlik görevlileri) tutuyor, yine de kaybedeceğim diye korkuyor, endişeleniyor ve uykusuz kalıyor. Bu durum onu aptal ediyor, ondan düşünceyi çekip alıyor, onu ancak ölüm kendine getirebiliyor. Ölünce de kalan mal (tereke), kalanlar arasında içinden çıkılmaz derde ve kavgaya dönüşüyor...

...

Dünyanın yükünü taşımaya kalkarsak, taşıyamayız. Bırakın, dünya bizim yükümüzü taşısın; biz niye dünyanın yükünü taşıyoruz?!.

İhtiyaçlarımızı azaltmazsak, habire sırtımızda yük taşırız; azaltırsak, hafifleriz, yükümüz azalır, rahatlarız ve  ferahlarız!.

...

Aslında başımıza ne gelirse kendi ellerimiz yüzünden geliyor, kendi kendimize ediyoruz, mal sahibi olalım diye dert sahibi oluyoruz. 

Fazla mal, göz çıkarıyor. Bu dünyada maddî olan her şeyin azı karar, çoğu zarar, manevî olana bakalım; maddî olanları da vererek (infak ederek) manevî kılalım, hafifleyelim, biraz da olsa yerden yükselelim.

(Potpuriye benzer biyazı oldu ama vermek istediği mesaj fena değil gibi. Yazıyı biçimsel kurgu olarak ben beğenmedim, beğenmediğim bir yazıyı mesajının hatırına yayınlıyorum. Takdir sizin.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET