BİLGİ SORUNU

Bilgi, sorun olur mu demeyin, oluyor; bu, bilginin kendisinden değil, bilenden kaynaklanıyor. 

Herkes her şeyi ve bişeyi aynı düzeyde/seviyede bilemez ama bildiği şeyi “kâmil/mükemmel” biliyorum, zanneder; oysa, o şey, bilenin durumuna/seviyesine göre “bilgidir”; bilenden bağımsız/ayrı bilgi olmaz.

Söz konusu olan dini (Kitâb’ı) bilme/k ise, orada da seviye söz konusudur. Dini (Allah’ın emir ve yasaklarını) en iyi, sırasıyla Rasüller, Nebîler, Velîler, ilmiyle âmil âlim Mü’minler ve Mü’minler bilirler. Rasüller ve Nebîler âhirete intikal ettiğine göre bugün dini, Velîler, ilmiyle âmil âlim Mü’minler bilir ama bugün Velîler ile ilmiyle âmil âlim Mü’minlerin arasını ayırmak çook zordur; Velîler de ilmiyle âmil âlim Mü’minler de “Allah’ın Dostu’durlar.” Ben, ilmiyle âmil âlim Mü’minleri Velîlere tercih ederim, çünkü Velîleri herkes bulamaz, gerçek Velîler kendilerini gizlerler; ilmiyle âmil âlim Mü’minlerin kendilerini gizleme gibi bir problemi yoktur.

Velî olsun Âlim olsun, önemli olan, herkese kendi seviyesine göre bilgiyi aktarabilmek ve kendi seviyesini bilmektir. Bu ikisi olmayınca, “bilgi sorunu” ortaya çıkıyor; bilgi yüzünden insanlar insanları karalıyor, “tekfir” ediyor.

Allah (belki de Rasüller ve Nebîler)! dışında hiç kimse, bilgiyi “tam ihâta” edemez/kuşatamaz.

Herkes haddini bilmeli!. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET