ŞEYTANÎ GÜÇ/LER ve DÜZEN/LER

İşleyen (yürürlükteki) düzen/ler, şeytanî; başlarında da büyük şeytan var. Buna rahmetli Humeyni Amerika, demişti ama bence Amerika’nın arkasında da görünmeyen (kendilerini göstermeyen) daha büyük şeytanlar (= küresel güçler, sermayedarlar) var. Amerika’nın başındaki adam, “saçmalayan ve yürüyemeyen bir kukla”; onu da bu küresel güçler ve sermayedarlar idare ediyor; çıkarlarına ters düşen güçlere de meydanı dar ediyorlar. Eûzü çekerken, bu güçler aklımıza gelmezse, Allah’a sığınmamız mümkün olmaz. Bu güçlerden Allah’a sığınma, Allah’ın dediğini yapma = Allah’ın dinine göre yaşama sözünü verme demektir. Bu güçler, bizim önümüze (pazarımıza) biiir sürü “yasak ağaç/meyve” koyuyorlar ve ye!, tadına bak!, diyor; o meyveler (= evler, arabalar, vs.) bize tatlı geliyor.

Yarın, bu güçlere baş kaldırır = isyan edersek, Filistin’e (= Gazze’ye) döneriz; o zaman da milyon dolarlara aldığımız bu evler ve arabalarla bir çuval un alamayız.

...

Ötede ise, burada sahip olduklarımızın tamamını (dünyayı), kurtuluş fidyesi olarak vermek isteyeceğiz, ama bu fidye, bizden kabul edilmeyecek; bu şeytanlar bizi orada da burada da yüzüstü, dımdızlak bırakacak.

Şeytanlara güvenilmez; şeytanlara güvenenler, satanistlerdir.

Ne zaman, hacılarımız hacda şeytan/lar/ı taşlarken “sembolik olarak” ve bizler de Eûzü-Besmele çekerken, “teorik ve pratik olarak” bu güçleri taşladığımızı bilirsek, işe doğru yerden başlamış oluruz. Şeytan taşlamak, şeytanın/şeytanların gösterdiği = ürettiği “yasak ağacı/ağaçları” taşlamak, onlardan uzak durmaktır.