EMOJİ

Dilbilimciler, dilin kökenini işaret diline dayandırırlar. İşaretlerde ses yoktur; ifâde edilen, kendisine “benzer bir şekil/görüntü” ile karşılanır. Bu şekle/görüntüye sesi iletişenler verir. Yazı da, harflerle, harfler kullanılarak iletilen bir görüntüdür/şekildir. Yazıyı okuyan kişi, yazıya ses verir. İşaret dili, işaret edilene öyle ya da böyle biraz benzemek zorundayken; yazı dilinde bu benzerlik ortadan kalkar. İşaret dilinde kedi demek için, kediye benzer bir işaret/şekil kullanılır/dı ama yazı dilindeki kedi kelimesi, kediye hiç benzemez. Böyle bakınca yazı, dolayısıyla konuşma, konuşanları ve yazanları, gösterilenden (= ifâde edilen şeylerin kendilerinden) uzaklaştırır.

Emojiler de bir işaret dilidir ve internetle her geçen gün yaygınlaşmaktadır. Sizce, aşırı bireyselleşmenin ve materyalleşmenin sonucu yalnızlaşan ve sessizleşen insanlar (yığınlar), bu emojilerle anlaşabilecek ve eskiden kullandıkları işaret diline geri dönerek evrenselleşebilecek mi?!.

Hadi, emoji kullananlar duyguları (= mahsûsâtı) yüz ifadesi ile hâllettiler = ifâde ettiler diyelim, materyal olmayan (= görünmeyen) şeyleri (= mâkûlâtı), nasıl ifâde edebilecekler?!.

Yoksa, internet bizi aptal mı edecek?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM