CEBRÂİL DE İSTİVÂ EDER!...

Cebrâil de istivâ eder, ama, arşa değil; Rabbinin kendisine verdiği göreve ve kişiye.

Necm, 6. âyet, buna delâlet eder. Necm 15. âyete kadar pasaj, bir bütünlük içinde okunursa, orada Rabbin Cebrâil’e verdiği Hz. Muhammed’e Vahiy indirme/verme görevini “nasıl”! yaptığı anlatılır. “zů mirratin festevâ.” (53/6) Mirra, çook üstün güç = yetenek; zů, sahip. = çook üstün güce = yeteneğe sahip olan O Cebrâil, bu gücü = yeteneği öyle bir kullandı ki O ve “o kullanım” Hz. Muhammed’in kalbinde zerre şüpheye yol açmadı. = “mâ kezebe-l füâdü mâ reâ. = O (= Hz. Muhammed), gördüğünü yalanla(ya)madı.” (53/11) Çünkü, Cebrâil, Ona (= Hz. Muhammed’e) istivâ etti, çook yaklaştı/yakınlaştı; iki yay kadar, hatta daha da az. (53/9)

Şimdi siz bu konuda (bu konuyu) tartışacak mısınız?!. Onu (= Cebrâil’i), O, daha önce de görmüştü. (53/12-13)

‘Muhtemelen’! O (= Cebrâil), Onu (= Hz. Muhammed’i) daha önce de istivâ etmişti.

Sidret-ül Müntehâ’nın yanında; ki, Cennet-ül Me’vâ da onun yanındadır. (53/14-15)

...

İşte Cebrâil’in bu “istivâsı” Efendimizin tüm hücrelerine sinmiş/işlemiş = sirâyet etmiş, kalbi onunla mutmain/tatmin olmuş, zihninde zerre şüphe kalmamıştır.

...

‘Muhtemelen’! Rab de arşa “böyle”! istivâ eder ama arşta olan herkes O’nun istivâsını fark etmez, Rabb(in)den şüphe eder.!.

Herkes, Hz. Muhammed (s.a.v.) mi?!. Herkeste Hz. Muhammed’in aklı ve kalbi mi var?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET