EVRENSEL İLÂHÎ İLKELER NELERDİR?!.

Bunları, maddeler hâlinde sıralayayım. Bunlar, önceki vahiylerde On Emir diye de anılıyordu. Ben, onları 12 olarak özetledim, daha da fazla olabilir; ilmihâller 32 veya 54 diyor; ilmihâllerdekiler sadece Müslümanları bağlıyor; oysa bu ilkeler evrensel ve değişmez, herkesi bağlar/bağlamalı.

1. Bu ilkeleri koyabilecek yegâne Gücün, âlemlerin Rabbi Allah olduğuna inanmak. = “eşhedü en Lâ ilâhe illâ-l Allah.”

2. Bu Gücün son müdahaleyi Abdullah oğlu Muhammed ile yaptığını bilmek. = “ve eşhedü enne Muhammed-en abduHû ve RasûlüHû.”

3. Bu Gücün, insanlardan (hiç kimseden) hiçbir çıkarının olmadığını görmek. O’nun bu ilkeleri, insanların (ve âlemin) iyiliği (ve uyumu) için vazettiğine kanaat getirmek.

4. Müslim olsun, gayri müslim olsun, insanlar arasında ayrım gözetmemek, herkesi O’nun kulu bilmek ve insanlar arasında adâletten şaşmamak.

5. Mülkü Allah’ın bilmek, malı (parayı), bir hegemonik güç/baskı aracı olarak kullanmamak. “Mal, sizden belli insanlar (zenginler) arasında dönüp dolaşan bir devlete (servete) dönüşmesin.” (59/7) Yardımlaşın. Fakirleri (açları) gözetin. Fakirliğin (açlığın) nasıl bişey olduğunu “bilmeniz” için size orucu emrettim. Yoksulları faize mahkum etmeyin. Yoksulun parası olmadığı borç alır/ister; bir de siz onlara aldığı paranın mislini ödetmeyin, onları sömürmeyin, onların sırtından kazanmayın.

6. Birbirinizin canını haksız yere almayın. O gün, açlık (?!, tefeciler alacak) korkusu ile kızlar öldürülüyor, diri diri toprağa gömülüyordu; bugün de benzer şeyler var; bu gibi şeylere (= zulme) izin vermeyin!. 

7. Asabiyet (ırkçılık, akraba kayırması = nepotizm) yapmayın. En yakınlarınız da olsa, hakkaniyetli olun. (4/135)

8. Toplumsal, siyasal (= kamusal) görevlerde ehliyete, liyakate dikkat edin; bu görevleri rant için üstlenmeyin, kamu hakkı = kul hakkı yemeyin; kul hakkı ile Bana gelmeyin. 

9. Beni (= Allah) unutmayın, çokça zikredin (hatırlayın); ki bunun için size salâtı emrettim.

10. Irzınızı (namusunuzu) koruyun. Nikâhsız evliliklerden kaçının; rastgele birliktelikler nesebi karıştırır, aranızda nizaaya ve kavgaya sebep olur.

11. Ben (bile) size “baskı” uygulamıyorum; bu dini (bu ilkeleri) sizin akl-ı selîminize sunuyorum. Bunları anlamak = içselleştirmek için aklınızı kullanın. Kimse kimsenin üzerinde fikrî bir baskı da kurmasın; bu dine girmek için insanları zorlamasın; o işi Bana bıraksın. Bu dinde zorlama yoktur. = “lâ ikrâhe fid dîn.” (2/256)

12. Sizin huzurlu yaşamanız, bu ilkelere (= Benim dinime) uymanıza bağlıdır; dininizi de koruyun. Dininizi korumazsanız, şirke bulaşırsınız ve şirkte, tanrıların çatışması ile karşılaşırsınız; bu da sizi böler.

Bu ilkelerin özü/özeti, malın, canın, aklın, neslin ve dinin korunmasıdır.

...

Bu ilkeler Hz. Âdem’de de aynı idi, Hz. Muhammed’de de, kıyamete kadar aynı olacak, ama uygulamada zamana ve zemine bağlı farklılıklar bulunacak; bu da gayet normal. Uygulamalar şekil; ilkeler, o uygulamaların ruhu/özüdür. Şekil değişir ana ruh/öz değişmez; şekil değişikliği biraz da zaman ve zemin değişikliği yanında, o ilkeleri anlamaya bağlıdır; o ilkeleri herkes aynı şekilde anlamaz, anlayamaz; anladığı ve uyguladığı kadar dindardır; onları en iyi anlayan ve uygulayan, Efendimizdir; siz de Ona benzemeye gayret edin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET