PARÇA-BÜTÜN İLİŞKİSİ

Tersinden Tam/Tüm ve Eksik ilişkisi.

Mantıkta Tümevarım ve Tümdengelim.

Akıl, Küllî Tüm’ü kavrayamaz, parçalarla iş görür. Parçalar da tümdür ama eksik tümdür. Eksik tümler, kendi kendilerine yeterli değildirler. Her eksik tüm, Es-SAMED olan MUTLAK TÜM’e muhtaçtır.

Parçalar arasındaki en düzenli ilişkiyi kuran, Es-SAMED olan MUTLAK TÜM’dür. Bu düzen ve ilişkiye  ed-Dîn denir. Başka dinler, bu ilişkiyi düzenli kuramazlar; bu yüzden çatışma kaçınılmazdır.

Akıl, MUTLAK TÜM’ü kavrayamaz ama bir MUTLAK TÜM’ün varlığına inanır. Ayrıca, O Merhametli MUTLAK TÜM, bizim aklımıza yardımcı olan Elçiler (= Rasuller) ve Nebîler (= Nebeler/Haberler) gönderir.

Bu Elçilere ve Vahye = İlâhî Habere kulak tıkayan akıl, batı aklı gibi serseri akıldır; bu akıl, neyi, nasıl ve neden/niçin yapacağını bilemez, doğru yolunu (istikâmetini) tayin edemez.

Paradigma değişimleri aslında bir arayıştır. Elçilere ve Vahye kulak tıkayan her alandaki paradigma değişimlerinin = arayışlarının sonu hüsrandır.

...

MUTLAK TÜM, parçaların toplamından oluşmaz. (= Vahdet-i Vucûd). Tüm parçaları O yaratmıştır; O, parçaların (= yarattığı her şeyin) toplamına da âlem (kâinat, evren) demiştir. O, âlemlerin Rabbidir ve âlemlerle ilişkisini koparmamıştır. Kendini O’na muhtaç hisseden ve hissetmeyen her varlığa, var oluşunu sürdürmek için “rızık” vermekte/yaşatmakta; Kendisine muhtaç olduğunu bileni Rızası ile; bilmeyeni de gadabı/gazabı ile “karşılayacağını” haber vermektedir. Bilenler, O’nun dinine (kurduğu düzene, paradigmaya) göre yaşar; bilmeyenler veya bile bile farklı bir din/düzen ittihaz edenler de (kuranlar da) O’na nankörlük ve isyan ederek başka ilâhlara kulluk ederler.

Allah’a kulluk, “Lâ ilâhe illâ-l Allah” diyerek Allah’ın dinine (kurduğu düzene, paradigmaya) göre yaşamak, başka ilâhlara lâ = hayır diyerek terk (red) etmektir. 

Bugün hayat  (düzen, sistem) öyle bir hâle geldi ki, insanlar Allah’ın dini (düzeni) dışında düzen (din) kuran başka ilahların (= tağutların ve putların) emrine girdi; artık bu ilâh olmayan ilâhlara hayır denmeden, Allah’a evet denmiyor. Müslümanlar, “Lâ ilâhe illâ-l Allah” demenin bu anlama geldiğini de bilmiyor, Onu ‘kuru/ölü, basit’! bir Söz sanıyorlar. 

“Lâ ilâhe illâ-l Allah.” dirilmeden, Müslümanlar dirilmez.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET