SÖYLEM, ANLAM ve EYLEM

Arapça karşılıkları : Kelâm, Mâ’nâ ve Amel.

Aslında söylem (söz) de bir eylemdir ama eksik eylemdir.

Söz (söylem), olumlu-olumsuz mâ’nâ taşır ve insanı (söyleyeni ve söyleneni) eyleme sevk eder. Kişiyi eyleme taşımayan söylem, ölüdür. Eylemi de söylemdeki anlam belirler.

Anlam, maksattır; maksat da eylem.

Hayatın anlamı, eylemdir. Anlam, doğru sözle taşınırsa, doğru eyleme; yanlış sözle taşınırsa, yanlış eyleme yol açar. 

Söylemin doğruluğunu da ilim (علم) belirler. İlim ile amel/eylem (عمل) arasında başlangıç-sonuç ilişkisi vardır. Bazen, ilim; bazen amel, başlangıcı (veya sonu) oluşturur. Arapçada bu kelimeler aynı harflerle yazılırlar; ayn sabit kalır; mim ve lam yer değiştirirler. İlim bozuksa, amel; amel bozuksa, ilim bozuk olur; tersi de doğrudur; her ikisi birbiri ile uyumludur.

Yine de ben, sâlih amelin başlangıç ve daha öğretici olduğuna inanırım. Efendimiz, ‘siz bildiklerinizle amel ederseniz, Allah size bilmediklerinizi öğretir.’ buyurur. Olumlu-olumsuz amel (= deneyim/tecrübe), kalıcı öğretim sağlar. 

...

Kur'ân, Allah Kelâm’ıdır. O Kelâm’daki mâ’nâ, Onu okumakla ve Ondan anlaşılanı yapmakla çözülür. Onun dedikleri yapılmazsa, o ilim olmaz, O bize kendini açmaz, belki bilgi olur ama o ilim (bilgi) amele dönüşmez = içselleşmez = sindirilemez. 

Bizi maksadımıza ve M/maksudumuza götürecek olan, ameldir. Maksudun m’sini hem büyük hem küçük yazmamın sebebi, seçilen ilâh. Allah’ın Kelâm’ına göre amel edenler, Allah’a; başka kelâmlara (söylemlere) göre amel edenler, “başka ilâhlara” kavuşurlar; başka ilâh da olmadığına göre Allah’ın gazabına/gadabına...

İlim, yol bilgisi ise; amel, yol yürümedir. Yol yürünmeden (amel edilmeden) hedefe (varılacak yere) varılamaz. Yol bilgisi, çeşitli işaretlere (dile/söyleme) kodlanır. Kod çözmek ise, okumak, o koddaki mâ’nâya (= anlama) ulaşmaktır. Mâ’nâya (= anlama) ulaşan, yolu yürümezse, o mâ’nâ (= anlam) ne işe yarar?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET