BESLENME

Beslenme : Yaşamak için gerekli gıdaları alma.

Bizler, genelde gıda deyince midemize girenleri anlarız, oysa aklımıza giren bilgi de, kalbimize giren sevgi de, birer gıdadır.

Aklı ve kalbi beslemek, mideyi beslemekten daha önemli ve daha değerli görülmedikçe insan, insan olamaz, hayvanlıktan (= hayavanlıktan; bu tabiri Aristocu anlamıyla kullandım) kurtulamaz. Ayrıca, bugün mideye giren gıdaların, akla ve kalbe (olumlu-olumsuz) etkisinin olduğu da biliniyor.

Bir çok insan, midesini beslemek için çalışıyor; hoş, çoğu insan, bunu bile beceremiyor. İnsanların çook önemli bir kısmı, (kapitalist) sisteme midesinden bağlı. Oruç, bu bağı çözmek için var/tutulur. Zekât, bu bağı çözmek için verilir. Midesinden (kapitalist) sisteme bağlı olanlar, modern kölelerdir. Bu çağın “fekku rakabe”si (90/13), bu bağı çözmek, bu şekilde köle yapılmış (müstez’af bırakılmış) insanları mâlen ve fikren özgürlüklerine kavuşturmaktır.

...

Akıl ve kalp, temiz gıdalarla beslemezse, özgürlük hayaldir.

...

Bugün, mideye giren gıdalar gibi, akıl ve kalbe giren gıdalar da kirli/kirlendi/kirletildi; temiz (toprak) gıda (ve insan) bulmak epey güçleşti.

...

Kesinlikle biliyoruz ki akıl için en temiz, hiç kirlenmemiş, çook iyi korunmuş bilgi kaynağı, Kur'ân’dır. Kur'ân dışında aklımıza aldığımız tüm gıdalar kirlidir; onları Kur'ân ile dezenfekte etmemiz şarttır.

Aklımızı ve kalbimizi Kur'ân ile beslemeliyiz. Kur'ân ile beslenen akıl, doğru düşünür; Kur'ân ile beslenen kalp, kimi seveceğini, kimi sevmeyeceğini çok iyi bilir.

...

Vücuda (= akla) kirli bilgi (= gıda) girerse, akıl bedene kirli sinyaller gönderir; böyle bir bedenin organlarından da kötülük çıkar. Kirli (= haram) gıda, kalpte kirli kanın oluşumuna sebebiyet verir; o kirli kan da akıl dahil tüm vücuda pompalanır...

...

Modern kapitalist sistem, bir yandan insanların midelerini doldurmak için serî üretim yaparak doğayı (çevreyi : havayı, suyu, toprağı) kirletirken, bir yandan da bi çoook insanı aç bırakıyor = iki lokma ekmeğe muhtaç ediyor... karnını doyuranları da düşünmesinler, sorgulamasınlar diye eğlenceye ve lükse (= popüler kültüre : futbola, sanata, vb.) sevk ediyor. Popüler kültür (= çok satan/best-seller kitaplar, çok izlenen filimler, vb.), insan aklını zehirliyor. Bu endüstri (= kültür endüstrisi. Viyana Okulu), internet vasıtasıyla artık evlerimize (yatak odalarımıza) kadar girdi. 

Çoook sık ve çoook dikkatli Kur'ân okumamız, Kur'ân’dan ve Allah’tan yardım dilenmemiz gerekiyor. Aksi hâlde, hepimiz uçurumun kenarında, büyük çukura (cehenneme) düşmek üzereyiz. 

“Doktorlar”!, bütün hastalıkların sebebini, yanlış ve kötü beslenme olarak açıklıyorlar. 

Beslenmemize dikkat edelim. 

...

Bu yazıyı okuduktan sonra da lütfen, Bakara Sûresi 261 ilâ 281. âyetler arasını dikkatlice okuyalım.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET