DÂL (ضال)

Dalâlet. Sapıklık. Şaşkınlık. Doğru yoldan (= sırât-ı müsteqîmden) sapmışlık.

Dâl’lin anlamı kademeli, Fâtihâ’daki dâllîn de.

Daha önce (30 Nisan tarihli ‘Bu Gidiş Nereye?’ adlı yazımda) ‘sapma açısı’ hakkında yazacağım demiştim. Dâl, işte bu sapma açısı.

Kimi, doğru yoldan (= sırât-ı müsteqîmden) 1; kimi 2, 3, 5... 45, 90, 180° lik açılarla sapar. Açı ne kadar dar (küçük) olursa, o kadar iyi. Kimi de şaşkındır, “kavşakta” bekler. Efendimize Risâlet gelmeden önce Efendimiz de şaşkındı, “kavşakta” bekliyordu!. Bu durum Duhâ Sûresi 7. âyette ifâde edilir. “ve vecedeke dâllen fehedâ”. Buradaki, dalâlet değil, şaşkınlık, ne yapacağını bilememe, bi karar verememe.

...

Bugünün Müslümanları da şaşkın.

Günde 40 kere Fâtihâ okurlar, bizi doğru yoldan ayırma = doğru yola hidâyet eyle; dâllînden kılma diye Allah’a duâ ederler ama, ya ne yapacaklarını = nasıl yaşayacaklarını bilmezler ya da dâllînde (= sapıklıkta, sapık) olanlar gibi yaşarlar.

Günde beş vakit kıldığımız namaz, bizi bu şaşkınlıktan ve sapkınlıktan uzaklaştıramıyorsa, niye kılıyoruz?!. Üstelik bir de, “enamte aleyhim” ve “iyyaKe neabudu ve iyyaKe nesteîn” diyoruz.

Enamte aleyhim = Nisa, 69. “Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği (= en’amellahu), Nebiler, Sıddıklar, Şahitler ve Salihlerle beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaştırlar!.”

İslâm’ı din kabul eden Müslümanın şaşırmaması ve sapıtmaması lâzım. Onun kendini şaşırtan ve saptıran çağdaş/şeytânî ideolojilere (düşüncelere) kulak asmaması lâzım.

Ne yazık ki kendini Müslüman ismi ile isimlendiren bir çook Müslüman, yolunu kaybetmiş; başka yolları (!) yol edinmiş durumda.

Namazların her rekatında okuduğumuz Fâtihâ’yı sapma açımızı daralmak (küçültmek) için okuruz. Fâtihâ, Kur'ân’ın özü, özetidir. Fâtihâsız namaz (hayat) olmaz; doğru yol (sırât-ı müsteqîm), doğru istikâmet bulunmaz.

Çağdaş şeytanlar boş durmuyor; bizi doğru yoldan saptırmak için, doğru yolun (sırât-ı müsteqîmin) kenarlarında pusu/tuzak kuruyorlar. Kim onlara uyarsa, yolu cehenneme!. (Bknz. A’raf  16-18.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET