UMUTSUZLUK VE MUTSUZLUK

Bişey almayı ya da olmayı çok istemek ama (alamamak) olamamak kişiyi umutsuz ve mutsuz kılar.

Almak, bişekilde bigün mümkün olabilir ya da biri bize o şeyi alabilir/verebilir ama olmayı kendimizden başka hiç kimse bize veremez.

Olmak istediğimiz şeyi olamazsak, umutsuz ve mutsuz oluruz; ama çoğu zaman olunca da! umutsuzluğumuzun ve mutsuzluğumuzun yok olmadığını da tanık oluruz; bunun herkesin kendi hayatında biçook örneği vardır; ‘şu olmuş, bu olmuş’ ama mutlu ve umutlu olamamış birçook insan vardır.

Sizi temin ederim; olunca, umutsuz ve mutsuz olmadığımız tek durum, Mü'min, Muvahhid ve Müslüman olmaktır.

Mü'min, Muvahhid, Müslüman ol(a)mayanlar, hep umutsuz ve mutsuz olmaya mahkum olacak; umutsuzluktan, mutsuzluktan ölmeyi, kendilerini yok etmeyi, mahvetmeyi isteyecekler ama intihar bile etseler! ölemeyecekler, bu mutsuzluktan kurtulamayacaklar!. İntiharı bu hayattan kurtaran bir ölüm gibi görseler dâhi, karşılaşacakları hayatta intiharın (ölümün), onların bildiği ölüm olmadığını anlayacaklar, bi daha büyüüüük pişmanlık yaşayacaklar, artık intiharın da çare olmadığını görecekler!.

Umutsuz bir şekilde inleyecekler!.

Hiç bir çare bulamayacaklar!.

Böyle olan herkes, kendi derdi ile baş başa kalacak!. Hiç kimse dönüp bakmayacak onlara!.

Olamamanın sonsuuuuz ızdırabını yaşayacaklar!. Onlar hakkında olumlu hiç bir karar/hüküm verilmeyecek!.

“Ölmelerine dahi hükmedilmeyecek!. Azapları da hafifletilmeyecek!...= lâ yuqdâ aleyhim fe yemûtû, velâ yuhaffefu anhüm min azâbihâ....” (35/Fâtır, 36.)

Umudumuz ve mudumuz (umut ve mut), sadece O'na kullukta; başka çaremiz yok; başka hiçbişey bizi umutlu ve mutlu kılmaz/kılamaz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET