MÜHÜRLEME

Mühürleme, damgalama, yazının sonuna onay verme, zarfın ya da bir işyerinin kullanımını ahâliye kapatma; “açmaya yetkili/yetkisi olanın” dışında kimsenin açamamasını sağlamadır. Bu anlamdaki mühür (مهر), Farsça’dır; ben, hem bu anlama yakın hem de biraz da olsa farklı olan Arapça (ختم) mührü/mühürlemeyi bu yazıya konu seçtim.

Kur'ân, bir çook âyette “hatemellahu alâ qulûbihim ve absârihim... onların kalplerini ve gözlerini Allah mühürlemiştir.” der. 

Bu mühürleme neden ve nasıl olur?

Allah, onların kalplerini ve gözlerini neden mühürler?

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Allah, kötü davranışta sürekli ısrâr edenlerin kalplerini ve gözlerini mühürler.

İnsana fısk/fucûr ve taqvâ birlikte yüklenmiş ve ona, akıl ile irade verilmiştir. (91/Şems, 8.)

İnsan, kendisine verilen bu akıl ve irade gücü vasıtasıyla kötülük de yapabilir iyilik de.

İyilik ile kötülük arasında ters orantı vardır. 

Kişinin kötülüğü artarsa, iyiliği azalır; iyiliği artarsa kötülüğü azalır. Yönünü sürekli kötülüğe çevirenin, habire kötülük işleyenin kalbindeki “iyilik duygusu” gittikçe yok olur ama kişi, “tam yok olma durumunu” kendisi bilmez; onun için tövbe kapısı hiç kapanmaz ama Allah, artık o kişinin hiç iyilik yapmayacağını bilir değil mi? İşte, “kalbin mühürlenmesi” böyle bir durumun sonucunda gerçekleşir; “kalbi ve gözü mühürleyen” sadece Allah’tır. Böyle bir durumda kişi artık her gördüğünü yanlış görür, her anladığını yanlış anlar, çünkü artık onun Allah’ın Nur’undan nasibi kesilmiş, işi bitmiştir.

Rabbim hiç kimseyi böyle bir duruma düşürmesin. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET