ZEKÂT

Zekât, bir servet vergisidir; oranı da toplumun içinde bulunduğu ekonomik duruma göre belirlenir; dün (Efendimiz zamanında ve daha sonra) bu oran 1/40 (kırkta bir) idi; zengin-fakir arasındaki uçurum artarsa bu oran yükselir, azalırsa düşer ama kesinlikle devlet, toplanan vergileri ‘rantabl’ kullanmalıdır. 

Normalde millet hayatı ile devlet hayatı ayrı yürümez, milletle devlet çatışmaz; devlet vergi toplasın, millet zekât versin diye bir ayrım bulunmaz; haa!, devletin göremediği/uzanamadığı özel durumlarda millet, gönüllü olarak extra özel bir ‘vergi’ = sadaka verir, bunu kimse engelleyemez ama zekât, kesinlikle zorunlu bir vergidir ve devlet-millet bütünlüğünün de (dayanışmasının) bir göstergesidir. Devlet, milletin kurduğu bir organizasyondur. İnsanlar/millet, ‘sen, benim adıma emniyeti/güvenliği, hukuksal ve toplumsal adaleti, eğitimi, bireylerin ve toplumun sağlığını sağla!.’ diye kurmuştur devleti; bu iş ve işlemleri yapabilsin diye de ona malî destek sağlar, vergi verir.

Zekât, zorunludur; sadaka, gönüllüdür.

İdael devlet, milletin hiç bir ferdini sadakaya muhtaç etmeyen devlettir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET