AŞI

İslâm’ın evrenselliği ve tarih-üstülüğü, onu hem tarihsel hem çağdaş yapar; onu ilk insandan son insana kadar hayatın tüm zaman dilimlerinde geçerli kılar. Şöyle : İlk insan Âdem'in dini de İslâm'dı, son insan kim olacaksa onun dini de İslâm olacaktır. Âdem'e inen İslâm, Âdem’in hayatına hitap ediyor ve yetiyordu, İbrahim'inki İbrahim'e, Musa'nınki Musa'ya, İsa'nınki İsa'ya, Muhammed'inki Muhammed'e (aleyhimüsselâm), kim olacaksa, son insanınki son insana. İslâm, tüm zamanlardaki tüm insanların Allah'a teslimiyetinin adıdır; onlara hayat veren, hayatlarını düzenleyen kurallar bütünüdür; El-Hayy-el Kayyûm (hep Hayat sahibi olan ve tüm hayatlar üzerinde Kayyum) olan Allah'ın her dönem insan hayatına müdahalesidir.

Bu müdahaleler zaman zaman tahrif ve tahrip edildiği için Elçilerle ta’dil ve takviye edilmiş, son Elçi’ye (Hâtem-ül Enbiyâ’ya) gelen Mesaj, kayıt altına alındığı ve yazıya geçirilip mühürlendiği için bozulması imkânsızlaşmış ama o kayda/yazıya (Mushaf'a) hayat vermede, Onu yaşanan hayatın sorunlarını çözecek şekilde yorumlamada; donuk, cansız, hareketsiz Metni/Mushaf’ı harekete geçirmede, Onun kan/can damarlarına hayat (can/kan) vermede, hadi Akif'i taklit ederek söyleyelim, Onu asrın idrakine söyletmede, bu asırda yaşayanların Ona (O Metne) yaşadıkları çağın idraki içinden yaklaşmada sorunlar yaşanmış/yaşanmaktadır.
10-14 asır önceki idrakle yapılmış o günün doğru yorumlarını bugüne aynen/hiç değiştirmeden taşımak hayatın dinamik, değişken olduğunu dikkate aldığımızda bugünün sorunlarını çözmez/çözemez olmuştur; hele değişimin son yıllarda çok daha hızlı olduğunu düşünürsek!. Dün, dede torununu anlamıyordu, bugün baba oğlunu anlamıyor ama biz hâlâ 13-14 asır önceki dedelerimizi anlayalım diye yırtınıyoruz!.
Bu, dini değiştirme, yeni/çağdaş bir din ortaya çıkarma teşebbüsü değil, aksine dini çağa, hayatımıza davet etme, “Allah'ı hayatımıza, bugünümüze karıştırmadır.” Madem her şeyi ve her hayatı Allah yaratıyor ve insanları türlü yaşam/hayat şekilleri ile deniyor; bugün yaşanan hayatın/hayat tarzının da O’nun istediği şekilde, O’nun Kitabı’nın bugünkü yorumuna uygun yaşanabilmesi şarttır; bu Kitab’ın hükmü bugün de geçerliyse, -öyledir, öyle inanıyoruz -, o zaman bu Kitab, bugünkü hayatla buluşturulmalı ve bugünün insanının hayatına konuşturulmalıdır.
Bugün bunu yapacak, bu aşıyı bulacak “cins beyinlere” ihtiyaç vardır. Cins beyinler pandemi sürecinden sıkılmış/bunalmış insanlığı kurtaracak aşıyı bulmaya yoğunlaşmışken ve bulunacak olan aşıyı kurtarıcı olarak herkes dört gözle beklerken; ben, insanlığı kurtaracak olan aşının o aşı değil, Metni/Mushaf'ı canlandıracak olan, insanlığı uykusundan uyandıracak olan bu aşı olacağını düşünüyorum ve onu bulanı/bulacak olanı minnetle ve hürmetle selamlamak istiyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET