NOKTA-2

Dilde bir sözün/cümlenin bitişine konur, hayatta bir işin/olayın sona erişinde söylenir (noktayı koydum.); ben burada noktayı biraz farklı bir anlamda (biraz felsefî biraz metafizik biraz ontik anlamda) kullanacağım.

Nokta, fiziksel en küçük parçadır, a-tom; kelime, ilk defa filozof Demokritos (M.Ö 460-370) tarafından kullanılmış daha sonra onu 1800lerin başında fizikçi Dalton maddenin en temel/bölünemeyen parçası olarak tanımlanmıştır. Kelime (atom) Yunanca’dır, “tom” bölmek, kesmek; “a” olumsuzluk eki; atom : bölünemeyen, kesilmeyen demektir (sosyal, a-sosyal gibi).

Noktayı bölseniz niye nokta olur; dünya da büyük bir noktadır, kâinat/evren de. İçi boş noktaya biz çember diyoruz; içini doldurursak küre/daire. Evrende dünya (dünya küresi), bir nokta bile değildir; dünyada insanın fizikî durumu (insan) ise ‘çoook küçük bir nokta’!.

Hayat, binoktadan binoktaya seyir halindeki hareketten oluşur. Seyir halindeki (geçici) her hayatın hem bir başlangıcı hem de bir sonu vardır ama “gerçekte hayat sonlu değildir.”

İnsanın buradaki hayatını dikkate alırsak, ona bir başlangıç belirleyecek olursak “bir noktadan!” başlatacak, yine “bir noktada!” bitireceğiz. Bunu daha kolay anlamak için “bu noktanın!” dış yüzeyinden başlamamız, içi dikkate almadan çember gibi düşünüp dışarıdan bir yolculuğa çıkmamız icabedecek; çünkü “içerden yolculuk”! daha zordur. Herkesin “aynı noktadan, aynı yerden” yolculuğa başladığını farz ediyoruz, çünkü herkesin atası, türü “bir”, Âdem, adem, a-dem... burada sırayla gözüksek (dünyaya gelsek ve gitsek) de zamanı dikkate almadığımızda (ortadan kaldırdığımızda) toplu yolculuk yaparız; mekânı dikkate almadığımızda “aynı noktadan/yerden” “aynı noktaya/yere”, geldiğimiz yerden yine geldiğimiz yere (geldiğimiz yerle gittiğimiz yer aynı olur, “aynı noktaya”) gideriz!. Sanırım net anlatabiliyorum.

Şimdi bunun/bu hayatın (dünya hayatının) bir yolculuk olduğu kesin, ama bu yolculuk biyerden/binoktadan (başka)! biyere/binoktaya mı, yoksa hep “aynı noktaya”, “aynı noktanın” içinde/içine mi yapılıyor?

İşte burada bulunuş (dünya hayatı), Allah-u A'lem bunu belirlemek için var. Hepimiz bu yolculuğa “aynı noktadan” başladık ama “aynı noktaya” gitmeyeceğiz, aynı noktaya bile gitsek kimimiz “o noktanın” aydınlık yüzüne kimimiz karanlık yüzüne (gece-gündüz, cennet-cehennem) gidecek ve artık “o nokta” sabitlenecek!. Allah-u A'lem. İçi dolacak... bitaraftan öbür tarafa geçişler olmayacak!. “Bu noktanın” tam karanlık (zifiri karanlık, derin gece) noktasında olanlar da olacak, biraz aydınlık (gün doğumu, gün batımı), tam aydınlık (kuşluk, öğle, ikindi vb.) noktasında olanlar da... ama kesinlikle aydınlıktakiler ile karanlıktakiler (zulumât ile nûr) bir olmayacak...

Gideceğimiz yere bizi götürecek amellerimiz, içimizdeki ve dışımızdaki imamlarımız, yol rehberlerimizdir; içimizdeki imam akıl, dışımızdaki imam camidekiler, okuldakiler, medyadakiler, vs... imam : yol gösteren, rehberlik eden demek; ümm/ana, ümmet (toplum/millet), eimme/önder de aynı kelime/kökten; ana da toplum da önder de insana rehberlik eder; önemli olan doğru imamı seçmektir; müşriklerin de imamı (nara/ateşe çağıran imamları, Kasas, 41.) vardır. Biz kelime ve kavramları, bize belli bir maksatla öğretilen “düz, aklımıza ilk gelen, sıradan” anlamları ile düşündüğümüzde, içine girdiğimiz zihniyet dünyasının, kültürün içinden çıkamıyoruz; dar kalıpları kırmak, içinde bulunduğumuz “noktayı” biraz büyütmek, geniş dünyalara dalmak gerekiyor...

“Rabbişrahlî sadrî ve yessirlî emrî.” Rabbim! Göğsümü aç! İşlerimi kolay kıl!. (Ta-ha, 25).

“Nokta”, sadece matematiksel (matematikte çarpmayı gösterir) ya da dilsel (dilde bitişi) gösteren bigösterge değil nerde ise “herşeyde herşeyi, bişeyde herşeyi, herşeyde bişeyi” gösteren bişey/gösterge.

Allah-u A'lem. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET