BİLECEKSİNİZ!...

Bilmenin Arapçası alime/Ilm; kökü, ALM (ILM), bu kökten türeyen kelimeler (âlem/âlemîn, ta’lim, alîm, ulemâ, allâm, æ’lâm, mâ’lûm, muallem/muallim, mâ’lûmât ve türevleri, seyæ'lemûne de bunlardan biri) Kitâb’ta 854 yerde geçer. Ben bu yazıda, “seya’lemûne” (=bileceksiniz) kalıbı üzerinde (bu kalıp da Kitâb’ta 10 kez geçer) duracağım ve bu kalıbın geçtiği âyetleri vereceğim.

Bu kalıp, “şimdi bilmezseniz, yakında bileceksiniz.” demektir ve tehdide varan güçlü bir vurgu içerir. (‘fesevfe tæ'lemûn ya da sevfe tæ’lemûn’ kalıbı da aynı anlamdadır ama bu kalıbın geçtiği yerleri burada veremeyeceğim.)

Bu kalıbın (seya’lemûne kalıbının) ilk geçtiği yer : Ra’d, 42. (seyæ’lemü)

“Onlardan öncekiler de planlar yapmışlardı. Oysa Allah'ın planı bütün planları geçersiz kılar. Zira O, herkesin ne yaptığını bilir. Gerçeği yalanlayan nankörler, bu yurdun sonunun kimin olduğunu bileceklerdir.”

İkinci yer : Meryem, 75. (feseyæ’lemûne)

“De ki: "Kim sapkınlıkta ise, Rahman, ona vaat edilen şeyi, azabı veya saati görecekleri zamana kadar, zamanı uzatarak süre tanır. Böylece kimin yerce daha kötü ve taraftarca daha zayıf olduğunu yakında bilecekler.”

Üçüncü yer : Ta-hâ, 135. (fesetæ’lemûne)

“De ki: "Herkes beklemektedir. O halde siz de bekleyin. Kuşku yok ki kimin düzgün yolda olduğunu, kimin doğru yolu bulduğunu yakında bileceksiniz."

Dördüncü yer : Şuarâ, 227. (veseyæ’lemu)

“Ancak inananlar, salihâtı (iyi işleri) yapanlar, her zaman Allah'ın öğüdünü dinleyenler ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar hariç zulmedenler, nasıl bir alt üst oluşla alt üst olacaklarını yakında bileceklerdir.”

Beşinci yer : Kamer, 26. (seyæ’lemûne)

“Onlar, yarın küstah yalancının kim olduğunu bilecekler! (anlayacaklar).”

Altıncı yer : Mülk, 17. (fesetæ’lemûne)

“Gökte olanın üzerinize taş yağdırmayacağından emin misiniz? O halde, uyarımın nasıl olduğunu yakında bileceksiniz.”

Yedinci yer : Mülk, 29. (fesetæ’lemûne)

“De ki: O, rahmeti kesintisiz olandır. O'na iman ettik ve O'na tevekkül ettik. Artık kimin apaçık bir sapkınlık içinde olduğunu yakında bileceksiniz."

Sekizinci yer : Cin, 24. (feseyæ’lemûne)

“Uyarıldıkları şeyi gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha zayıf ve kimsesiz olduğunu bilecekler.”

Dokuz ve onuncu yer : Nebe, 4-5. (seyæ’lemûne)

“Hayır, yakında bilecekler.”

“Yine hayır, yakında kesinlikle bilecekler.”

Şimdi bilmesinler, bilmek istemesinler bakalım!, yakında kesinlikle bilecekler, bileceğiz!.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET