İHTİYAÇ


Bi adamın ekmeğe ihtiyacı varsa ya onu kazanacak, kazanmıyorsa da çalacak; ekmeğe ihtiyacı olmayan adam yoktur. (Ekmek burada yemek/aş yerine de kullanılmıştır.) Bazı fırıncılar (vakıflar, sosyal devlet) kimse ekmek çalmasın diye bedava ekmek dağıtırlar ama insanların çoğu bedava almaz “çalar”; gurur ve cehalet, almayı çalmaya yeğler. Günümüzde (çağımızda) çalma işi çok sofistike ve rafine hâle gelmiştir. Kimi emekten, kimi zamandan, kimi halktan/milletten, kimi devletten çalar; haksız kazanç (rüşvet, iltimas, ihtikâr, intihal, korsan vb.) bal gibi çalmadır.

İnsanlar ekmeğe ihtiyaç duyduğu, ekmeğin kıymetini anladığı/bildiği gibi (doğru) bilgiye de ihtiyaç duyma, onun da kıymetini anlama/bilme noktasına gelmeden mutluluk yüzü göremez, rahata, huzura kavuşamaz.

Bilgiye ihtiyaç duyulmuyorsa ruhlar çürür-ölür; ekmek bedenin, bilgi ruhun gıdasıdır. Bilgi, insanı hedef (=amaç) sahibi yapar; bilgisiz insan serseri mayın gibi savrulur. Hedefsiz yaşayan, oraya-buraya savrulan, o-bu tarafından güdülen, esen rüzgâra (modaya) göre hareket eden kuru bir yaprağa benzer.

İhtiyacı olmayana bilgi sunmak/vermek, bilgi israfıdır. Bilgiye ihtiyacı varmış gibi davranan o bilgi ile oyun oynar, o bilgiyi tartışmasına/cedeline meze yapar; gerçekten ihtiyacı olan onu alıp üzerinde düşünerek sindirir, ruhunu besler, önünü-yolunu aydınlatır, hedefini (amacını) tahkim eder.

Bir tarafta açlık ve yoksullukların, diğer tarafta da ekmek ve emek israfının yaşandığı bir dünyada, aynı şey bilginin de başına gelmekte; ama bilgi ekmek kadar hayatî görülmediği için büyük çoğunluk  bilgisizliği kölelik/tutsaklık/esaret olarak ödemekte, çok küçük bir azınlık da elde ettiği bilgi ve teknolojini (ideolojinin) keyfini sürmekte...

Bilmeyen, neye/neden yaşadığını, kime hizmet ettiğini de bilmez ki kime isyan edeceğini bilsin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET