KELLÂ!...

“Kellâ! lemmâ yaqdî mâ Emera.”

“Hayır!. o (insan), kendisine emredileni yerine getirememiştir.” (80/Abese, 23.)

“Kahrolası insan, ne nankör bişey!. Yaratan, onu hangi şeyden yarattı?!. Bir damla sudan yarattı da ona biçim verdi. Sonra ona yolu kolaylaştırdı. Sonra da öldürdü kabre koydu. Sonra da onu tekrar diriltecek!.” (80/Abese, 17-22.)

...

İnsan, ben ne kadar dindarım, takvâlıyım dese de, gerçekte Rabbinin kendisine emrettiği şeyleri yapamamıştır!. Kendisine verilen kapasiteleri (aklı, malı, sağlığı vb.) “tam manasıyla” O’nun emrini yerine getirmek için kullanamamıştır.

‘Kullandım/kıllanıyorum’, diyen, yalan söyler.

Bu sûrenin bağlamı, Efendimizin bir âmâyı (Abdullah Ümmü Mektûm’u) “görmemezlikten gelmesi” ile alâkalı; bu sûrede Efendimiz bile uyarılıyorsa!, biz kimiz, neyimizle övünüyoruz, hangi dindarlığımızla?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET