HÂLİS DİN

Dinin hâlisi olunca sahtesi (sahteleri) de olur.

Sahte dinler nasıl olur?

Onların biçoğu Hâlis Din’e öykünür, bizler çoğu zaman onların sahte olduğunu anlayamayız; onların da aynı Hâlis Din gibi belli ritüelleri, özel gün ve geceleri, bayramları vs. olur. 

Bunlar (sahte dinler) :

Kişisel, Kurumsal, Sivil, Resmî, Bilimsel adlar altında sıralanırlar. 

Kişisel din/ler, kişilerin şahsî görüşlerinin (hevâlarının) ürünüdür.

Kurumsalları, kurumların kurum (örgüt) kültürü adı altında oluşur ve çalışanlarını bu kültüre göre çalışmaya zorlar. 

Sivil dinleri genelde STK’lar (Sivil Toplum Kuruluşları) ve cemaatler oluşturur.

Resmî dinleri de devletler. 

Bilimin (bilimlerin) de dini (paradigması, yöntemi) vardır ve bu din de bilim adamlarını bağlar; buna da bilim dini = scientisim denir. Auguste Comte’nun “insanlık dini = pozitivizm” bir bilim dinidir.

Her din, mensuplarını kendine itaate zorlar, uymazlarsa zındık ilân eder ve câmiâdan aforoz eder.

Kişiler bu dinlerde huzur bulamadığı için dinler arası geçişler her zaman olur. Bunların en güçlüsü resmî dinlerdir; bu dinlerin kuruluş ve kurtuluş günleri, resmi geçit törenleri, marşları, anıtları, ‘kiliseleri/mâbetleri’ de vardır ve örgütlüdür.

Gerçekten Hakikî ve Hâlis Din arayıcıları bunların hiç birinde uzun süre kalamazlar; Hakikî ve Hâlis Din’i bulana kadar sürekli din değiştirirler; bulunca da dinlerine samimiyetle sahip çıkar ve Hâlis birer Mü’min olurlar. Aramadan, araştırmadan, sorgulamadan kendilerini bir dinin içinde bulanlar (dini atalarından miras alanlar), o dine bilinçsizse sarılır ve kendilerini dindar sanırlar; bunlar tutucudur, çünkü açık zihne, geniş ufka sahip değillerdir. Hâlis Din, açık zihin, geniş ufuk ve samimiyet ister; böyle olunca da Onun müntesipleri hâlis-muhlis dindar olurlar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET