KIYAMET

İnsanın iki halde dili tutulur :  Çook aşırı korkarsa, çook aşırı sevinirse.

Dil tutulması, yaşanan o hâlin "tam" manasıyla kavranması, anlaşılması, yaşanması karşısında dile ihtiyacın kalmamasıdır.

Şunlar gibi : 

Ölümü tam ve kâmil bir şekilde dille anlatamazsınız; onu tatmanız lâzım, tadınca da dile ihtiyacımız kalmaz. Herhalde hayat da bunun gibi olmalı. Onu tam ve kâmil yaşayamadığımızdan, nasıl yaşanacağını birbirimize anlatıp/söyleyip duruyoruz; benim gibi.

Hayatı tam ve mükemmel yaşayanlar, dile ihtiyaç duymazlar, dilleri tutulur, onların hayatı bizzat dil olmuştur. Hayat mükemmel yaşanmayınca onu yaşayormuş gibi yapıp dile, dil düzeyine taşırız ve ona buna nasıl yaşamamız gerektiğini söyleriz. Neticede (kıyamette) tam yaşayanın da hiç yaşamayanın da dili tutulacak; ilkinin sevinçten, ikincisinin korkudan. 

Kıyamet, öyle dehşetli bir gün! ki, korkudan ve sevinçten bütün diller tutulacak!. O’nu anlatmak mümkün olmayacak; onu şimdi yaşamadığımızdan en mahir dilci bile belki şöyle söyleyecek : “Dehşet diyemeceğim kadar olağanüstü dehşet’. Bu sözü söyleyebilen kendinden geçmemiştir, halbuki kıyamet herkesi kendinden geçirecek; kimini korkudan, kimini sevinçten...

Aşırı korkunun ve aşırı sevginin ne olduğunu kimse tarif edemez; bu hâlleri anlatmaya dilin ve kimsenin gücü yetmez.

Kur'ân 39/Zümer, 68'de bu durumu saıqa (صعق) fiili ile dile getirir; "Sûra üfürüldüğünde yerde ve gökte kim varsa, Allah'ın hariç tutmak istedikleri dışında (illâ men şâellah), hepsi (korkudan ya da ...!) bayılacak, (dilleri tutulacak!); sonra sûra tekrar üfürülecek ve (Huzur'da) kıyama duracaklar."; eller-ayaklar konuşacak, şahitlik edecek. (36/Yasin, 65.); her yerleri dil olacak!...

Kişiyi kıyamet de korkutmuyorsa, ona başka ne söylenebilir? Güç (şiddet) kullanmaksa zihninizdeki, o da var : cehennem!.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET