ZİKİR

Hatırlama. Anma. Dinî anlamı ile zikir çekme. Allah’ı anma.

Zikri ritüele dönüştürme ise, Allah’ın (sadece) adını sürekli bir şekilde tekrarlama. Tesbih, belli sayıda boncuk çekme.

Kurduğum hiç bir cümle meramımı anlatamadı, biliyorum ve Â'raf Sûresi’nin son iki âyetinden yardım dileniyorum, son âyet Secde âyetidir.

وَاذْكُر رَّبَّكَ فِي نَفْسِكَ تَضَرُّعاً وَخِيفَةً وَدُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ وَالآصَالِ وَلاَ تَكُن مِّنَ الْغَافِلِينَ

إِنَّ الَّذِينَ عِندَ رَبِّكَ لاَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِهِ وَيُسَبِّحُونَهُ وَلَهُ يَسْجُدُونَ

“Nefsinde tedarruan ve çekinerek, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam Rabb'ini an. Umursamazlardan olma!.

Rabb'ine yakın olanlar, O'na kulluk etmekten asla kibirlenmezler; O'nu tesbih ederler ve O'na secde ederler.”

Vezkür = Zikret; Rabbike = Rabbini; fî Nefsike = Kendinde. Kendi kendine. Nefsinde. Benliğinde. Özünde/n.

Kendi başına. Nasıl? 'Tadarruan' = İçten. Yalvara yalvara. Yakararak. 'Ve Hîfeten' = ve Korkarak. Saygı dolu bir korku ile. Çekinerek. Ürpererek. 'Ve dûnel cehri' = Açıktan değil, sessizce. Bağırmadan. Sesini çıkarmadan. Sessizce. Gönülden. Gizlice. 'Min-el kavli' = Söze gerek duymadan. Sözü dışarı vurmadan. 'Bil guduvvi vel âsâl' = Sabah-Akşam. Her zaman. 'Velâ tekün minel ğâfilîn!.' = Sakın gafillerden olma!. Hiç unutma O'nu!. Aklından, gönlünden hiç çıkarma!. Her zaman O'nu hatırla!. O’nunla ol!. O'na yakın ol!. O'nu yakınına (kalbine/gönlüne) çağır!.

Rabbine yakın olanlar, O'na kulluk/ibâdet etmekten ve O'nu yüceltmekten (tesbih etmekten) dolayı aslâ tekebbüre/büyüklüğe, kibre kapılmazlar ve hep O'na secde ederler.

Belli zamanlarda belli adet tesbih tanesini çekerek değil, her zaman fiilen de (eylemleri ile de) zikrederler ve zikirleri yukarıdaki gibi gizli, saygılı, endişeli, içten, samimî, sessiz, yanık, yakarış dolu ve gösterişten uzak olur. Böyle zikredenin yalnızken kişisel ruh hâli bu da, toplumsal/sosyal hâli nasıl olur? Bu hâl (ruh hâli), onu toplumda nasıl biri yapar? Allah’ı böyle zikreden biri, toplum içinde (ekonomik, sosyal, siyasal hayatında) O'nu unutur da günah işleyebilir, iyilik yaparken gösterişe kaçabilir mi?!.

Zikr, kişiyi terbiye eder, adam eder. O (zikr), yalnız adamın, yalnızlığını gideren, tesbihle (boncukla) özdeşleşen bişey değil, çoook yüksek bir bilinç hâlidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET